Aynı zamanda, tüyler dinozorların vücutlarına yayılarak seyrek tüy parçalarından bacaklarına kadar uzanan yoğun tüylere dönüştü | TED | في الوقت نفسه، الريش انتشر عبر جثث الديناصورات، وتحول من بقع متفرقة من زغب إلى ريش كثيف، الذي انتشر وصولاً إلى أرجلهم. |
Saçında neden halı tüyü var? | Open Subtitles | لماذا لديه كل هذا زغب السجادة في شعره؟ |
Kafasında ok olan, kabarık tüylü, devasa bir canavar. Karıştırması zor sayılır. | Open Subtitles | إنه حيوان عملاق و زغب لديه سهم على رأسه من الصعب تفويته |
Tanrım, evet. Şeftali Surat, Çıngırak. Geri kalanını hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | اذكر منها,زغب قشر الخوخ,اجراس الادغال لقد نسيت البقية |
İnce tüyler. Bedenin yeni kıl üreterek seni sıcak tutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | زغب الجنين، يحاول جسمك إبقاءك دافئة عبر إفرازه المزيد من الشعر. |
Şimdi bence senin kara hindiba tüyünde iş var. | Open Subtitles | فكما ترى، أعتقد أنّ لديك شيئاً ...مع زغب الهندباء خاصتك |
Alt dudağından tüy salgılamışsın. | Open Subtitles | تنبت زغب صغير أسفل شفتك السفلى |
Bilirsiniz, tüy sorunu. | Open Subtitles | أنتم تعلمون زغب هذا كل شيء |
Küçük bir tüy vardı üstünde, küçük bir iplik. | Open Subtitles | كان عليه زغب صغير نسالة صغيرة |
- Evet. Kuş tüyü. | Open Subtitles | -أجل، زغب . |
Güzel bir kemeri ve deri bir papyonu ve şapkasından sarkan sevimli tüylü bir şeyi vardır. | Open Subtitles | يرتدى حزام أنيق و رباط عنق من الجلد و كان هناك زغب لطيف يتدلى من رأسه |
Bu kral değil. tüylü bir kokarca. | Open Subtitles | إنه ليس ملك إنه زغب |
Küçük, sımsıcak ve kıvırcık tüylü... | Open Subtitles | شيئ صغير، دافئ، عليه زغب |
Adalet için bir yumruk attım. Kimse bana Şeftali Surat diyemez. | Open Subtitles | ـ لا اسمح لاحد ان يدعوني زغب قشر الخوخ |
Şeftali Surat mı? | Open Subtitles | ـ زغب قشر الخوخ؟ |
Çok güzel bir renk yelpazesi ortaya koyuyorlar: kargaları andıran parlak, koyu renkli tüyler, siyah ve beyaz şeritler veya parlak kırmızı benekler. | TED | أنها تكشف عن مجموعة جميلة من الألوان: ريش لامع، زغب غامق، تذكرنا بالغربان، شرائط متناوبة من الأسود والأبيض، أو بقع من الأحمر الفاقع. |
Çene kazağı, yüzdeki tüyler, yüz maskesi. | Open Subtitles | بلوز ذقني، زغب وجهي، hickey hiderي. |
Şimdi bence senin kara hindiba tüyünde iş var. | Open Subtitles | فكما ترى، أعتقد أنّ لديك شيئاً مع زغب الهندباء خاصتك... |