Sayın juri üyeleri, burada gördüğünüz kişi yalancı şahitlik yapmaktadır. | Open Subtitles | سيداتي هيئة المحلفين ما رأيتموه هو ببساطة شاهد زور منافق |
- 5 yıl önceki davamdaki yalancı şahitlerin telefon numaraları. | Open Subtitles | أرقام هواتف الأشخاص الذينَ قدّموا شهادةً زور .قبل خمس سنوات |
Bu tabloyu taklit eden her kimse işimizi daha bir ilginçleştirecek. | Open Subtitles | أي شخص زور تلك اللوحة . سيجعل من عملنا أكثر إثارة |
Dakikalar içinde Emma Hala'nin imzasini taklit edebilen bir kalpazan ile beni oyuna getirdi. | Open Subtitles | خلال دقائق حدد لي موعداً مع مزور زور توقيع العمة إيما |
Semerkant'ta yanıma Zoar adlı yaşlı bir adam yaklaştı. Mezarı açarsak savaş çıkacak dedim. | Open Subtitles | وفي سمرقند رجل عجوز جاء لي، كان اسمه"زور" أخبرني بأننا إذا فتحنا القبر ستبدأ الحرب، ولكن كنت متأكدة |
Zoar! Bir şeyler yap! Bir şeyler pişir! | Open Subtitles | "زور" تعال، إعمل لنا شيئا.ابني وُلِدَ اليوم |
Bay Bull, bu şahitin Yalan yere yemin ettiğinin aşikar olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | سيد بول اعتقد انه من الواضح ان هذا الشاهد يرتكب شهادة زور |
Yani kabullenelim, Onun şahitliğini yalancı şahitliğe dönüştürdüm. | Open Subtitles | أعني أنه دعنا نواجه الأمر لقد حولت شهادتها الى شهادة زور |
Eğer orada Yalan söylerseniz, bu yalancı şahitliğe girer. | Open Subtitles | وإذا قمتِ بالكذب على المنصة فستكون تلك شهادة زور |
14 Mart'ta Senato komisyonu önünde yalancı şahitlik yapmak. | Open Subtitles | شهادة زور أمام لجنة مجلس الشيوخ في الرابع عشر من مارس لهذا العام |
yalancı şahitlikle suçlanmak istemiyor çünkü Yalan söylüyor ve bunların hepsi bir şaka. | Open Subtitles | لا يرغب بأنّ يتمّ اتهامه بشهادة زور لأنّه كاذب، وهذه مهزلة |
Bu yalancı şahitlik olur. Bunu yapmana izin vermeyeceğim. Nesin sen? | Open Subtitles | هذهِ شهادةُ زور ,وإني لن أسمحَ لكِ .بالقيامِ بذلك |
Dakikalar icinde Emma Hala'nin imzasini taklit edebilen bir kalpazan ile beni oyuna getirdi. | Open Subtitles | خلال دقائق حدد لي موعداً مع مزور زور توقيع العمة إيما |
Bunu taklit eden adam, daha büyük bir kapasiteye sahip. | Open Subtitles | بينما الشخص الذي زور هذا السند لديه القدره على القيام بأمور أكبر |
İmzayı taklit eden kişi hakkında şüphelerim vardı ama şu ana kadar emin olamamıştım. | Open Subtitles | وكانت لدي شكوكي عمن زور التوقيع ولم اعلم قطعا حتى الآن |
Ortada bir komple olduğunu birisinin başkanın imzasını taklit ettiğini düşünmem yanlıştı. | Open Subtitles | وكنت مخطئاً لأنني ظننت أن هناك مؤامرة ما، وأن أحدهم زور توقيع الرئيس. |
Sen iyi bir adamsın, Zoar. Borcum ne kadar? | Open Subtitles | أنت رجل ذهبي،"زور" كم أَدينُك؟ |
Zoar, tebeşir niye işe yaramadı? | Open Subtitles | "زور"، لماذا لم تعمل الطباشير؟ |
Zoar orada ne arıyordu? | Open Subtitles | وماذا كان "زور" يفعل هناك؟ |
Ben emimim. Yalan söyledi. Kendi, adına ne derse desin söylediği şey yalandı. | Open Subtitles | أنا متأكدا ، اٍنها تكذب ، سواء أسمتها شهادة زور أم ماينايد ، اٍنها تكذب |
Hayır, Yalan yere yemin etme. Bu saçmalık ve ben bu işte yokum! | Open Subtitles | لا ، إنها شهادة زور أنها هراء ولن أفعل ذلك |
Yalan söylüyor. Tanık olarak çağır. Yalan yere şahitlik olacaktır. | Open Subtitles | إنـّه كان يكذب ، أطلبه إلى المحكمة ، إنها شهادة زور. |