| Geleceği değiştirmeyecektir ama yolumuza ne gelirse gelsin birlikte yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | لن تغير المستقبل, لكننا سنواجه كل ما سيأتي بطريقنا معاً. |
| Bu engel ile yüzleşeceğiz yoksa bu ülke bir yığın sorun biriktirmiş olur. | Open Subtitles | سنواجه التحدي، وإلا ستكوم هذه البلاد الكثير من المشاكل. |
| Amiral korkunç bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu biliyordu. | Open Subtitles | كان قائد القوة يعلم أننا سنواجه مشكلة فى الهبوط وأن الوقود قد نفذ من طائراتنا |
| Toplam işgücü darlığından oluşan küresel bir işgücü krizi ile karşı karşıyayız. Buna ek olarak büyük bir beceri - iş uyumsuzluğu, artı büyük bir kültürel zorluk. | TED | سنواجه أزمة عمالة عالمية تتكون من عجز عام باليد العاملة بالإضافة لعجز كبير بالمهارات، ولتحدي ثقافي كبير. |
| Canavarla yüzleşecek ve onu yeneceğiz. | Open Subtitles | نحن سنواجه الوحش وسنهزمه |
| Alexandretta'ya vardığımızda üç zorlukla karşılaşacağız. | Open Subtitles | عندما نصل إلى أليكساندريتا سنواجه ثلاثة تحديات |
| Kızı bulamazsak başımız belada. | Open Subtitles | سنواجه مشكلة كبيرة إذا لم نجدها |
| Bugün kapımıza dayanmış canavarlarla yüzleşiyoruz ve onlarla savaşıyoruz! | Open Subtitles | اليوم سنواجه الوحوش المتربّصة بنا ونباغتهم بهجومنا |
| Eğer ikimiz tekrar dünyanın sonu ile yüzleşeceksek dünyanın bize sunduğu nimetleri tüm kalbimizle kucaklamalıyız. | Open Subtitles | وإذا كنت أنا وأنتِ سنواجه مرة أخرى ... أحتمالية نهاية العالم |
| Ve ben hala, Q'nun öngördüğü... karşılaşacağımız o kritik testi unutamıyorum. | Open Subtitles | ومع ذلك لا يمكننى نسيان نبوءة الكيو من أننا سنواجه اختبارا حرجا |
| Başarı ya da başarısızlık her ne olursa olsun bununla birlikte yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | أيّا ما سيحدث سواءً نجحنا أم فشلنا سنواجه الأمر معاً واقفين كرجلٍ واحد |
| Biz, insanoğlu, büyük bir sınav ile yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | نحـُـن البشر سنواجه في يوم ما محاكمة لأفعالنا |
| Fakat şimdi seninle ben kaderimizle yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | لكن الآن أنت وأنا سنواجه قدرنا سوية. |
| Fakat şimdi seninle birlikte kaderimizle yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | لكن الآن أنت وأنا سنواجه قدرنا سوية. |
| Ama bununla dostlar olarak komşular olarak, bir kasaba olarak yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | ولكننا سنواجه هذا الامر كاصدقاء... كجيران كمدينة |
| Durumumuzu bildirirlerse, onlardan daha fazlasıyla yüzleşeceğiz. | Open Subtitles | إذا أبلغوا عن موقعنا سنواجه المزيد منهم |
| Sırf birileri neyle karşı karşıya olduğumuzu söylemediği için ölen, bir sürü iyi adam gördüm. Ben de bir sonraki göreve gittim, çünkü böyle yaparız, öyle değil mi? | Open Subtitles | وذلك فقط لان لم يخبرنا احد عما سنواجه لأن ذلك ما يجب ان نفعله, اليس كذلك؟ |
| Sağduyunu takdir ediyorum Tom çünkü bunda küçücük bir çatırdı bile olsa panik durumuyla karşı karşıya kalırdık. | Open Subtitles | حسنا انا اقدر هذه العقلانية توم لانه ولو بتلميح بسيط لهذا الامر سنواجه موجة ذعر |
| Çocukla aynı fikirdeyim. Burada ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. | Open Subtitles | أنا أؤيد فتاك سنواجه مشاكل خطيرة لوجودنا هنا |
| - Neyle karşı karşıyayız? | Open Subtitles | إذاً ماذا سنواجه هنا ؟ إنّ القلعة واسعة |
| Canavarla yüzleşecek ve onu yeneceğiz! | Open Subtitles | سنواجه الوحش وسنهزمه |
| Yapabileceğim bir şey yok. Yakında aynı çukurlarla karşılaşacağız. | Open Subtitles | ولكنّي أعجز عن فعل شيء، وقريباً، سنواجه الهاوية نفسها |
| -Burada başımız derde girer mi? -Prodüksiyon değeri! | Open Subtitles | هل سنواجه المتاعب لوجودنا هُنا؟ |
| Füze teknolojisini kullanın 1 milyon askere sahip olan bir haydut devletle yüzleşiyoruz anında nükleer saldırı başlatabilirler | Open Subtitles | يُستخدم في تكنلوجيا الصواريخ سنواجه دولة مُتمردة بجيش مكوّن من مليون رجل وقادر على شن ضربة نووية في أي لحظة |
| Ancak eğer Dahlia ile birlikte yüzleşeceksek bana güvenmeniz gerekecek. | Open Subtitles | لكن طالما سنواجه (داليا) معًا، فسيتحتّم أن تثق بي. |
| Orada karşılaşacağımız şey hakkında. | Open Subtitles | بشأن ما الذي سنواجه على الأرجح |