ve onun uzaktaki kalesine gideceksin sonsuza kadar mutlu olmak için biliyoruz | Open Subtitles | وبعيداً إلى قلعته سوف تذهب لتصبحى سعيدة للأبد |
Hayır hayatım, hiçbiri. Cumberland'e gideceksin. | Open Subtitles | لا يا حبيبى, ولا اى منهما, سوف تذهب الى كمبرلاند |
Sonra çocuklarla beraber, bir yıllığına Afrika'ya gidecek. | Open Subtitles | ثم سوف تذهب إلى أفريقيا لمدة عام مع الأطفال. |
Senin için söylemesi kolay, ama Basra'ya gidiyorsun. | Open Subtitles | هذا جيد أن تقول هذا لكنك سوف تذهب الى البصرة |
Anaokulu öğretmeni olarak... gizli göreve gidiyor. | Open Subtitles | سوف تذهب كمتخفية كبديلة لمعلمة روضة الأطفال |
Panama'ya gidip kanal için bir havuz daha kazacaksın. | Open Subtitles | سوف تذهب إلى بنما وتحفر . هويساً جديداً للقناة |
Ve eldiven giymemenin sebebi hiç bir şeyin yanlış gideceğini düşünmemiş olmandı. | Open Subtitles | وأنت لا ترتدي قفازات لأنك لم تفكر أي شيء سوف تذهب الخطأ. |
Merkeze gideceksin arkadaşım. | Open Subtitles | سوف تذهب وسط المدينة يا صديقي تباً لك .. |
Çünkü anne ve babacığın Quentin'in cenazesine gidecek ve sen de bakıcına gideceksin, hatırladın mı? | Open Subtitles | لان ابويك زاهبان لجنازة كوينتن سوف تذهب للحضانة |
Bu yaptığın şey için cehenneme gideceksin. | Open Subtitles | سوف تذهب إلى الجحيم لما فعلته أنت تعرف هذا |
Bu şekilde, yeraltına gideceksin. | Open Subtitles | أنت لازلت مديناً بـ40 مليوناً على هذا المنوال، سوف تذهب تحت الأرض |
Yarın Almanya'ya gidecek ve artık kimseyi rahatsız etmeyecek. | Open Subtitles | غداً سوف تذهب إلى ألمانيا والمجتمع لم يعد مشكلة. |
Köprüye gidecek ve sorunu gidereceksin. | Open Subtitles | أنت سوف تذهب للجسر وسوف تعود لنا على قدميك |
Yeni Poise, daha önceki moda dergilerinden daha öteye gidecek. | Open Subtitles | مجلة بويز الجديدة سوف تذهب أبعد من أي مجلة أزياء في السابق |
Tam bu işin adamısın. İş tamamdır. Onula gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت الشخص المناسب ، قضى الأمر ، سوف تذهب معه |
Evet ama sen tren istasyonuna gidiyorsun. | Open Subtitles | اجل , لكنكَ سوف تذهب الي محطة السكة الحديد |
Bu gece ne yapacaksın, partiye gidiyor musun? | Open Subtitles | ماذا سوف تفعل الليلة، سوف تذهب للإحتفال؟ |
İyi gidiyor ama nereye doğru gittiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنها مواعده جيده ولكننا لا نعلم اين سوف تذهب بعد |
Yani bütün bu olanlardan sonra, gidip uyuyacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تقصد أن تخبرني، أنه بعد ما حدث الليله، أنك سوف تذهب وتخلد الى النوم؟ |
Hayır, biz onun hangi yoldan gideceğini biliyoruz. Lanet şehre tek bir yol gidiyor. | Open Subtitles | لا, نحن نعلم في أي طريق سوف تذهب هناك طريق واحد إلى المدينه |
"O bu istikamete gitti, sen diğer yöne git" | Open Subtitles | هى ذهبت في هذا الإتجاه أنت سوف تذهب في الإتجاه الآخر |
Bu mahkemeye giderse ya Ibiza'da ya Antarktika'da tatile gidersin. | Open Subtitles | هذا سوف يذهب إلى المحكمة أنت سوف تذهب إلى إيبزا أو الانتارتيكا كعطلة |
Partilere gider, evli kadınlarla ilişkiler yaşarsın. | Open Subtitles | سوف تذهب للحفلات و تجد علاقات غرامية مع امراه متزوجة |
Buradan sonra nereye gideceksiniz Clyde? | Open Subtitles | سوف تذهب من هنا إلى أى مكان ، كلايد ؟ |
Frank, kız kendini güvende hissedeceği yere gidecektir. | Open Subtitles | فرانك، وقالت انها سوف تذهب حيث ترى أنها آمنة. |