| Ne yapacağı onun nasıl biri olduğuna bağlı. | Open Subtitles | إن ما سوف يفعله يعتمد على كونه من أي نوع من الاشخاص هو |
| Eğer onu köşeye sıkıştırmaya kalkarsan ne yapacağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | و إئا قمتِ بوضعه في مأزق لن تكون لديكِ أدنى فكرة عما سوف يفعله لإنهاء الأمر |
| Ona bir şans verirseniz, yapay zekanın yapacağı diğer şey "Matrix"e girmektir. | TED | الشيء الآخر الذي سوف يفعله الذكاء الاصطناعي إذا أعطيته فرصة هو اختراق "القالب". |
| Ne yapacağı hakkında hiçbir fikrim yok, tatlım. | Open Subtitles | ليس لدي فكر عن ما سوف يفعله, يا عزيزتي |
| En fazla yapacağı seni biraz pataklamak. | Open Subtitles | أقصى ما سوف يفعله أنه سيقوم بضربك قليلا |
| Sekiz milyar insanı kurtarmak için bir milyarı öldürmek zorunda kalırsa yapacağı şey tam olarak bu olurdu. | Open Subtitles | لو اضطر لقتل بليون شخص ...لينقذ 8 بلايين هذا ما سوف يفعله |
| En çok korkmamız gereken şey yapay zekanın kendi başına bize ne yapacağı değil, güç sahibi insanların bizi kontrol ve manipüle etmek adına yeni, bazen saklı, bazen de belirsiz ve beklenmeyen şekilde bunu nasıl kullanacakları. | TED | أكثر ما يجب أن نخاف منه هو ليس ما سوف يفعله بنا الذكاء الاصطناعي من تلقاء نفسه، ولكن كيف سيستخدم الناس ذوو السلطة الذكاءَ الاصطناعي ليتحكموا بنا وليتلاعبوا بنا بطرق جديدة وأحياناً مخفية ومفاجئة وغير متوقعة. |
| yapacağı şeyi sen de biliyorsun. | Open Subtitles | و هل أنت تعلم ما سوف يفعله |
| Bu tam babanızın yapacağı şey. | Open Subtitles | هذا ما كان والدك سوف يفعله. |
| O zaman tam olarak yapacağı da o. | Open Subtitles | هذا ما سوف يفعله بالتحديد |