Dışarı çık. Bir iki gül kokla. | Open Subtitles | إذهب إلى الخارج، شمّ وردة أو إثنتان. |
Koltuk altımı kokla yine. Bunu yapmanı çok özledim. | Open Subtitles | .شمّ إبطي ثانية .أشتاق لذلك عندما تفعله |
O turuncu adamların kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع شمّ رائحة تلك المخلوقات البرتقالية النتنة. |
Parfüme batırdığın parmaklarının kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع شمّ أصابيعك الفوّاحة بمعطّر الاستحمام |
Bunlar gömülüdür; ancak ayıların çok keskin koku alma duyuları vardır ve ıslak toprağın altında bile olsa onları bulurlar. | Open Subtitles | إنه مدفون، لكن لدى الدببة حاسّة شمّ حادّة ويمكن أن تشتمّ وجبة حتى إن كانت تحت الرّمل الرّطب |
-Arı ve köpekler korku kokusu alır. | Open Subtitles | هل تعلم أنّ النحل والكلاب قادرة على شمّ الخوف؟ |
İki dişi köpeğin birbirinin kıçını koklama kavgasıydı. | Open Subtitles | تلك كانت كلبي سيدتين يتصارعان على شمّ مؤخرتي بعضهما |
Arabayı koklamayı unutun. | Open Subtitles | دعك من شمّ السيارة |
Bu mal iyi görünüyor. Kokusundan belli. | Open Subtitles | إنها عملية انتشال جيّدة يمكنني شمّ ذلك |
Yürüyüşe çık. Öbür köpeğin kıçını kokla. | Open Subtitles | تمشّ، شمّ مؤخرة هذا الكلب |
kokla. Bu benim bir parçam. | Open Subtitles | شمّ إنها جزء منى |
kokla. Bu benim bir parçam. | Open Subtitles | شمّ إنها جزء منى |
Şeker ya da şaka. Ayağımı kokla. | Open Subtitles | حلوى أم خدعة شمّ قدمي |
Şeker ya da şaka. Ayağımı kokla. | Open Subtitles | حلوى أم خدعة شمّ قدمي |
Kapının oradan umutsuzluğunun kokusunu aldı. | Open Subtitles | استطاعت شمّ يأسك من الممر كانت ضربة مضمونة |
Burayı alçak görüyorsun ancak üç dört sokak öteden bile buranın kokusunu duyabiliyorum. | Open Subtitles | هذا تصريح ناقص يمكنكِ شمّ رائحة هذا المكان على بعد شارع |
Gözlerin. Ruhunun kokusunu 1 mil öteden alabilirim. | Open Subtitles | لازلتُ أستطيع شمّ رائحة روحك من على بعد ميل |
Arabalarının arka koltuğundaki bir koku, vampiri cezbetmiş. | Open Subtitles | لقد إنجذب إليهما، بسبب شيء ما شمّ رائحته علي مقعد سيارتهما الخلفى. |
Köpekler insanlara göre koku alma konusunda... 20 kat daha hassaslardır, bu yüzden muhtemelen zehirin kokusunu aldı... | Open Subtitles | حاسة شم الكلب أكثر حساسية بـ20 مرة من حاسة شم الإنسان، لذا من الممكن أنه شمّ السم |
Çocukken ayaz bir havada gece çöktüğünde milletin bacasının isinin kokusu gibi kokuyor. | Open Subtitles | إنها مثل ليلة الخريف الأولى وأنت طفل، والهواء كلّه منتعش وبتدأ في شمّ رائحة مواقد الناس |
Göremiyorum, duyamıyorum, ...soğuktayken koklama hissimi kaybediyorum bundan daha önce söz etmemiştim. | Open Subtitles | أنا أعمى، وأطرش لا أملك حاسة شمّ فأنا مُصابٌ بالزكام ولم آتي على ذكر الأمر |
Arabayı koklamayı unutun. | Open Subtitles | دعك من شمّ السيارة |
Sıcakta çürümüş et Kokusundan uzaklaşmayı çok isterdim. | Open Subtitles | وعدم شمّ رائحة الديدان من اللحم العفن... |
Hepimiz teleskopların uzaktaki nesneleri görmemizi sağladığını biliyoruz peki ya bu nesneleri koklamak istersek? | Open Subtitles | الآن، كلنا نعلم أن التليسكوب يتيح لنا رؤية الأجسام البعيدة، ولكن ماذا لو أردنا شمّ رائحة الأجسام البعيدة؟ |
Onun nefesini koklayabiliyorum. Ve benim toplarım ise eskiden oldukları yerdeler. | Open Subtitles | يُمكنني شمّ رائحة نفسه، وخصيتاني بالأعلى كما كانت من قبل. |