| Sizsiz pek de balayı olmayacağı için evet diyeceğinizi umuyor." | Open Subtitles | يتمنى أن تردّي بالإيجاب. لأنه لن يكون شهر عسل بدونكِ. |
| Artık dünyayı umursamadan, harika bir balayı geçirebiliriz. | Open Subtitles | الآن يمكننا أن نقضى شهر عسل حقيقى,بدون أن نبالى بالحرب |
| İkinci balayı olarak, Floransa'ya gitmek istediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أظن بأنكِ أردتينا أن نذهب الى فلورنس لقضاء شهر عسل آخر |
| İşte tatlım düşün ki balayına geldik , bak harika oldu | Open Subtitles | لكنكما بنيتما جناح شهر عسل كان لديكما وقت طويل لهذا -خذ |
| Çocukları sepetleyip ikinci balayımıza çıkıyoruz! | Open Subtitles | لقد تخلصنا من أطفالنا وأخذنا شهر عسل ثاني |
| İkimiz yalnız ve beraberken bu sakin balayı günleri ve geceleri hiç sona ermesin istiyor olabilir misiniz? | Open Subtitles | بأن أيام وليالي شهر عسل هذا كلانا فقط معا سويا، هل يجب أن ينتهي أبدا؟ |
| balayı olacak mı düğünden sonra? | Open Subtitles | تهاني يا دكتور هل سيكون هناك شهر عسل لاحق؟ |
| Gelmen iyi oldu. Tarihteki en kısa balayı olmuş olmalı. | Open Subtitles | لطف منك القدوم، لا بد أنه أقصر شهر عسل في التاريخ |
| Sevdiğim adamla birlikte olmak istiyorum. Bunu balayı yapan da işte bu. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع الرجل الذي أحبة هذا ما يجعل الرحلة شهر عسل |
| Dick Vermeil balayı yapmayı hayal ediyorsa... önce bir maç kazanması gerek. | Open Subtitles | إذا كان ديك فيرميل يتمنى شهر عسل يجب أن يربح أولاً |
| balayı dediğin, şampanya oda servisi ve sevişmek demektir. | Open Subtitles | من المفترض انه شهر عسل كل الشامبنيا وخدمه الغرف |
| Harika değil mi? balayı için ideal. | Open Subtitles | نعم, انها جميلة,رائعة ومثالية لقضاء شهر عسل |
| -korkma bayan. kıyamet çok güzel bir balayı olacak. | Open Subtitles | أوه. لا تَخَفْ. الإيحاء سَيصْبَحُ يا له من شهر عسل. |
| Dick Vermeil balayı yapmayı hayal ediyorsa... önce bir maç kazanması gerek. | Open Subtitles | إذا كان ديك فيرميل يتمنى شهر عسل يجب أن يربح أولاً |
| Bilmiyorum. balayına çıkamayışımızı telafi etmeye takmış. | Open Subtitles | لااعلم ، انه متضايق للتخطيط بدون شهر عسل |
| Kimin bir balayına ihtiyacı var biliyor musun? | Open Subtitles | اتعلمين من هو الذي يحتاج فعلاً شهر عسل .. |
| Seninle balayına çıkmadığımız gerçeği dışında şunun kan olabileceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | بجانب حقيقة أنكِ وأنا لم نأخذ ابداً شهر عسل أعتقد أن هذا ربما يكون دم |
| Ve biz de hiç bir zaman çıkamadğımız balayımıza çıkabileceğiz. | Open Subtitles | و أنا و أنتِ سنحصل على شهر عسل ٍ ليس له مثيل |
| Neden balayımız gibi olmadığını anladım. | Open Subtitles | عرفت السبب بكوننا لم نحصل على شهر عسل |
| Ve işte böylece Barney Amcanız Lily ve Marshall'ın balayını ödemiş oldu. | Open Subtitles | وهذا كيف دفع العم بارني تكاليف شهر عسل مارشال وليلي .. |
| Pekala, sırf balayında olduğumuz için. | Open Subtitles | حسنا انظر نحن لدينا شهر عسل هذه هي الفتاة |
| - Güzel, hala buradasınız. İyi balayılar dilemek istiyorum. | Open Subtitles | جيد إنك لا تزال هنا اتمنى لك شهر عسل رائع |
| Ama sonra Bermuda'ya gider sonsuza dek balayımızı yaşarız. | Open Subtitles | واستعدى حينها. لكن حينها, سنذهب الى برمودا, وسف كون شهر عسل دائم. |
| Sizi çok seviyorum ve balayınızda iyice eğlenin diyorum. | Open Subtitles | أحبكم، و أتمنى أن تحصلوا على أفضل شهر عسل |