| - Özgürlük bir ayrıcalıktır, Bay Shore, hak değil. - Ayrıcalık mı? | Open Subtitles | الحرية امتياز , سيد شور , وليست حق امتياز |
| - Özgürlük bir ayrıcalıktır, Bay Shore, hak değil. - Bir ayrıcalık? | Open Subtitles | الحرية امتياز يا سيد ,شور وليست حق امتياز |
| Ben olsam o Shore denen adamla arama biraz mesafe koyardım, Sally. | Open Subtitles | اتعلمين , كنت اترك مسافة بينى وبين هذا الشخص شور ,سالى |
| Marissa Schuur taklitçi tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | ماريسا شور) قُتلت على يديّ) القاتل المقلد |
| Ama insanlar Hydra Offshore'un bize ait olduğunu biliyor. | Open Subtitles | ولكن الناس تعلم أن "هايدرا اوف شور" ملكنا |
| Martin'in avukatı burada, Annabelle Shore. | Open Subtitles | لدي محامية مارتي الصغير السيدة آنابيل شور |
| North Shore lisesinde onları Plastikler diye çağrıyorlar, ve Mandi Weatherly bir numaralı plastik. | Open Subtitles | في نورث شور يلقبون بالبلاستيك وماندي ويذرلي كانوا الاولى بين البلاستيك |
| North Shore lisesinin sunduğu başka şeylerlede eğlenebileceğimi düşündüm istediği gün geç gelebilir | Open Subtitles | اقترحت ان اكسر القليل منها ايضا نورث شور لديها عرض يمكنه ان يتأخر اي يوم يريده |
| Ne? Vergiler, Bar Mitzvah partileri, Jersey Shore dizisi... | Open Subtitles | ماذا , الضرائب , حفلات شرب ميتزفاه, جيرسي شور |
| Jersey Sahili'nde, Jersey Shore'daki elemanlardan daha beterleri varmış. | Open Subtitles | هنالك ناس في شاطئ جيرزي أسوء بكثير من الطاقم لبرنامج جيرزي شور |
| Jersey Shore'un yapımcısı olan bir kablolu yayın enkırmeni. | Open Subtitles | مذيع إخباري يقوم بنفس عمل منتجي برنامج جيرسي شور. |
| Ben Aaron Shore, Başkan'ın Özel Kalemi'yim. | Open Subtitles | سيد ثومبسون، أنا أرون شور رئيس شؤون العاملين لدى الرئيس |
| Eskiden Bay Shore'la çıktığım için, onun yaptığı olağandışı savunmalara... hazırlıklı olabileceğimi düşündüler, ki hazırlıklıyım da. | Open Subtitles | بسبب انى كنت اواعد سيد , شور ...ظنوا ان بامكانى اظهار بعض اجراءاته غريبة الأطوار وهذا ما فعلتة |
| - Sayın Yargıç... - Bay Shore, eğer davayı devretmek isterseniz, yapın. | Open Subtitles | حضرتك سيد شور ,لو اردت ان تتنحى , ليكن |
| Deli, tıbbi olarak onaylanan bir kelime değil, Bay Shore. | Open Subtitles | الجنون ليس حالة طبية سيد , شور |
| Frank, sen Shore Bluff'da başka siyah erkek görebiliyor musun? | Open Subtitles | فرانك) أترى أي شاب أسود) هنا في (ليك شور بلاف)؟ |
| Garrison ve Lake Shore'e acil ambulans gönderin. - Anlaşıldı, 1505. | Open Subtitles | عند "جاريسون" و " ليك شور" الطريق السريع. |
| Marissa Schuur'un boynuz odasında, boynuza takılı görünce nasıl hissettin? | Open Subtitles | كيف كان شعورك عندما رأيت (ماريسا شور) مخوزقة بغرفة رؤوس الغزلان؟ |
| Offshore' u tekrar açmak istiyor. | Open Subtitles | إنها ترغب في إعادة افتتاح لل"الأوف شور". |
| Ajan Shur ve Ajan Singer. | Open Subtitles | " العُملاء " شور " و " سينجر |
| Pekala Shug... şu anda ihtiyacımız olan bir nakarat. | Open Subtitles | حسناً يا (شور )ما سنبدأ به الآن يسمى نقطة التوقف |
| Tamam. Shor'un algoritmasının önemini kim söyleyebilir? | Open Subtitles | من يستطيع أن يخبرنى على أهمية "شور الخوارزمى" ؟ |