| Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım. | TED | إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك |
| Siz beyler, kredi kartımı online bir hesaptan mı takip ettiniz ya da bunun gibi bir şey mi? | Open Subtitles | أنت رجال يَتتبّعونَ على الإنترنتَ إحسبْ إلى بطاقةِ إئتماني أَو شيء ما مثل ذلك؟ |
| Peki, bir misafir isterse mini-dolap gibi bir şey kiralayabilir mi acaba? | Open Subtitles | حسنا, هل يمكن أن يستأجر الضيف شيء ما مثل ذلك مثل ثلاجة صغيرة أو شيء ما؟ |
| Aniden Böyle bir şey ima etmesine ben de hazırlıksızdım. | Open Subtitles | لكنه فجأة ذكر شيء ما مثل ذلك لذلك أمُسكت غافل |
| öyle bir şey giydiğin için hırpalanabilirsin. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تلبسه في المنزل فقط شيء ما مثل ذلك. |
| Evet, o civarda bir şeyler. | Open Subtitles | شيء ما مثل هذا |
| Bej, gri bir köşede bir renk şoku olabilir, turuncu bir lamba mesela ya da onun gibi bir şey. | Open Subtitles | رُبَّمَا صدمة اللونِ في مكان ما، مثل مصباحِ برتقاليِ في الزاويةِ أَو شيء ما مثل ذلك، تَعْرفُ؟ |
| Tahminimce bijon anahtarı ya da metal boru gibi bir şey. | Open Subtitles | تخميني سَيَكُونُ a حديد إطارِ، الإنبوب المعدني، شيء ما مثل ذلك. |
| Bahçe makası gibi bir şey belki. | Open Subtitles | انه شيء ما .. مثل مقص الحديقة ربما |
| Acaba bir bayram var mı, bir hasat bayramı Arnavut hasat bayramı, onun gibi bir şey? | Open Subtitles | هل هناك ... . مهرجانحصاد مهرجان الحصاد الألباني أو شيء ما مثل ذلك؟ |
| Bir dakika 1 2, 1 3 gibi bir şey. | Open Subtitles | عند الدقيقة 12 أو 13 شيء ما مثل ذلك |
| Rayno penisi veya onun gibi bir şey. | Open Subtitles | مثل قضيب وحيد القرن . أو شيء ما مثل ذلك |
| Evet, bunun gibi bir şey. | Open Subtitles | حسناً، شيء ما مثل ذلك |
| Evet, bunun gibi bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك، نعم. |
| Onun gibi bir şey. | Open Subtitles | شيء ما مثل ذلك. |
| Başka bir hastanede ya da başka bir yerde Böyle bir şey kullanılıyor mu? | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ أيّ مستشفى أَو أيّ شئ الذي هَلْ يَستعملُ شيء ما مثل ذلك؟ |
| Böyle bir şey olacağını anlamıştım. | Open Subtitles | حَسناً،حَسبتُه سَيَكُونُ شيء ما مثل ذلك. |
| Kişinin çıkarı yoksa, bilinçsiz de olsa Böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | لا أحد يَعمَلُ شيء ما مثل ذلك، مهما كانت بشكل غير واعي، مالم إستفادوا منه. |
| Neden öyle bir şey uydursun ki, Miranda? | Open Subtitles | لماذا هو يجعل شيء ما مثل ذلك فوق، ميراندا؟ |
| Evet, o civarda bir şeyler. | Open Subtitles | شيء ما مثل هذا |
| Yapay Zekâ konusunda Manhattan Projesi gibi bir şeye ihtiyacımız var. | TED | أظن أننا بحاجة شيء ما مثل "مشروع مانهاتن" لموضوع الذكاء الاصطناعي. |
| böyle bir şeyi içinde tutamazsın ki. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ الإبْقاء شيء ما مثل ذلك حَصرَ. |