| - Parti mi ? Lisaya bunu açıkça söylemiştim. Buraya misafir getiremezsin. | Open Subtitles | جعلت الأمور واضحه إلى ليزا أنت لست مسموح لك باستقبال اى ضيوف |
| Akraba içi ilişkiden doğan oğlumuzu evde misafir varken bodrumda saklıyoruz. | Open Subtitles | وإننا نحاول إبقاء إبننا المعاق في السرداب عندما يكون لدينا ضيوف |
| Tamam mı, millet? Her an misafirlerimiz gelebilir. Bu nedenle işte yapmamız gerekenler. | Open Subtitles | حسناً, لدينا ضيوف قادمون بأي لحظة إليكم ما سنفعله: |
| Ve şimdi, şeref misafirimiz Rick ve onun çocukluk arkadaşları: | Open Subtitles | والان , الى ضيوف الشرف , ريك و اصدقائه الى الابد , انا اقول , ايها الساده |
| Muhteşem ikramlar ve güzel çiçekler D.j., mükemmel konuk listesi... | Open Subtitles | متعهد حفلات رائع وأزهار جميلة دي جي, وقائمة ضيوف مثالية |
| - Yüzbaşı Hastings ve Bay Poirot, Bunny Saunders'ın konukları. | Open Subtitles | نحن الكابتن "هستنغز" و "السيد "بوارو " ضيوف "بوني سوندرز |
| Öyle sık sık Güneyli konuklarımız olmaz. | Open Subtitles | انه ليس لدينا في كثير من الأحيان ضيوف من الجنوب |
| Tamam. Boyunsuz konuklar olmasın, tamam mı? | Open Subtitles | لا ضيوف مقطوعي الرقبة كل الضيوف يجب ان يكونوا برقابهم |
| Tüm haftasonu burada dikilelim. Haydi. Biz misafiriz. | Open Subtitles | لا , بل ننتظر طوال العطلة هيا بنا نحن ضيوف هذا المنزل |
| Büroma gelin. misafirlerim var. | Open Subtitles | لتأتي إلى مكتبي بحق الجحيم, لدي ضيوف هنا.. |
| Şimdiye kadar kendileriyle konuştuğum partideki misafirler hiçbir şey hatırlamıyorlar. | Open Subtitles | حسنا، لحد الآن جميع ضيوف المراسيم لم يتذكروا أيما شيء |
| Ofis olabilir, misafir odası olabilir spor odası bebek odası... | Open Subtitles | ربما تكون غرفة مكتب غرفة ضيوف غرفة الرياضة، غرفة للأطفال.. |
| Evet, onlar ülkemde misafir ve sen daima şişman kalacaksın. | Open Subtitles | أجل، إنهم ضيوف في بلادي، وأنتِ تُسمّني دائمًا الخنزير أولاً. |
| Teyzem misafir geleceği zaman işi gücü bırakıp Bebek Hanım'ını banyoya sokardı. | Open Subtitles | كانت عمتي عندما تسمع بمجيئ ضيوف تترك كل شئ و تحمّم طفلها |
| Eve kadar getirdim ve ebeveynlerimin misafir odası dolabında, onu bir uzay mekiğine dönüştürdüm. | TED | دفعته إلى المنزل، وفي خزانة غرفة ضيوف والديّ، حولته إلى مركبة فضاء. |
| Uzun süredir ilk misafirlerimiz sizsiniz o yüzden sizden çok para kopartmalıyız. | Open Subtitles | انتم اول ضيوف لنا منذ وقت طويل: سوف نقوم بإستنزاف الكثير من المال منك |
| Ya da yemek misafirlerimiz için evi hazırlamama yardım edebilirsin. | Open Subtitles | أو يمكنك أن تساعديني على تجهيز المنزل . من أجل ضيوف العشاء |
| Bazılarınızın da bilebileceği üzere, kasabada 3 davetsiz misafirimiz var. | Open Subtitles | كما يعلم البعض منكم هناك ثلاثة ضيوف في المدينة ، لم يتم دعوتهم |
| Gerçekten üzgünüm, Mösyö Senechal bu yıl da geçen yıl olduğu gibi bizi evinde konuk edecekti ama misafirleri olacağını düşünemedim. | Open Subtitles | لقد وفق السيد شال باختيار بيت لنا بعد المناورات مثل ذلك أنا لم أعتقد أنه سيكون لديه ضيوف الليلة |
| - konukları var. - Ona iki konuğunun daha geldiğini söyleyin. | Open Subtitles | لديه ضيوف بالمنزل أخبره أن لديه ضيفين أخرين |
| Gördün mü Debra, ben de yeniden iyi zaman geçirmek isterim ama eğer konuklarımız olursa bunu ne yapacağım? | Open Subtitles | أترين ديبرا كان يسرني أن أستضيف الضيوف ثانية لكن إذا كان لدينا ضيوف ماذا سأفعل بهذا ؟ |
| konuklar ve parti dışarıdaydı, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ضيوف الحفلة كانوا في الخارج أليس كذلك ؟ |
| Beyler, bu dünyada hepimiz misafiriz. | Open Subtitles | الرجل المحترم، كلّنا ضيوف في هذا العالم. |
| - Oturma odanda çadırlar var. - misafirlerim var, sessiz olmalıyız. | Open Subtitles | ـ هناك خيمه فى حجرة المعيشه ـ لدى ضيوف لذا علينا أن نبقى هادئين |
| Ayrıca asansör kamera görüntülerini de alacağız. Bakalım davetsiz misafirler de var mı? | Open Subtitles | سنقوم أيضاً بسحب لقطات المصعد للتأكّد من عدم وجود أيّ ضيوف غير مدعوّين. |
| Şimdi sizi ipe mi çekelim yoksa işbirliği yapıp onur konuğu olacak mısınız? | Open Subtitles | و الان هل نقيدكم بالحبال أم ستتعاونون معنا و تكونوا ضيوف شرف؟ |
| Altı davetli. Nikâh dairesi. Oradan çıkınca da barda içki. | Open Subtitles | ستة ضيوف, مكتب تسجيل محلي والمشاريب في الحانة بعد ذلك |
| Yani sen onların köyüne girince onların misafirleri olursun bir misafiri öldürmek yasaklanmış bir hareket,bir haramdır | Open Subtitles | وهذا يعنى أنه حينما تدخلون قريتهم، فأنتم ضيوف عليهم أن تقتل ضيفاً حتى وإنْ كان مُلحداً، حرام |
| Benim misafirim olacaksınız. Sonra siz ne isterseniz, onu yapacağım. | Open Subtitles | سوف تبقون عدة أيام ضيوف عندي ومن ثم سأفعل كل ما تريدون. |
| Hastayım. ziyaretçi istemiyorum. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنني لا أستطيع استقبل ضيوف بسبب المرض، لا تسمحي لهؤلاء القوم بالدخول |