| Ne zaman zam alacağım peki? Bu da makul, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، متى سأحصل على زيادة راتبي هذا أمر عقلاني صحيح |
| Ona sizinle konuşacağımı ve makul biri olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | لقد وعدتها أنني سأتحدث معك و أنك رجل عقلاني |
| Ona sizinle konuşacağımı ve makul biri olduğunuzu söyledim. | Open Subtitles | لقد وعدتها أنني سأتحدث معك و أنك رجل عقلاني |
| İşte, belirli şeylerin hiç bir mantıksal ve rasyonel sistemle ıspatlanamaz olduğunu söylemiş adam. | Open Subtitles | هنا الرجل الذي قال أشياءً مؤكّدة لا يمكن إثباتها، بأى نظام عقلاني ومنطقي |
| rasyonel olmayı bırakıp bana sarılsan falan olmaz mı? | Open Subtitles | أيمكنك أن تتوقف عن كونك عقلاني و تضّمني فقط ؟ |
| Diğer tarafta George Henning'e hayvan DNA'sı enjekte ederek amacına ulaşmak için Mantıksız, hatta fantastik bir yaklaşım sergiledi. | Open Subtitles | هذا الشخص حقن حمض نووي حيواني في جسم جورج هينينج كشف عن نهج خيالي غير عقلاني لتحقيق أهدافه الطبية |
| İşini kaybetmekten korktu yani, dehşete düştüğünde çok da aklı başında davranamazsın. | Open Subtitles | حَسناً، هو خائفُ لشغلِه. أَعْني، أنت لا تَتصرّفُ عقلاني عندما أنت تَخَافُ. |
| Zihni aşar. Bana ne söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | ـ إنه شيء عقلاني ـ ما الذي تحاوله أن تقوله ليّ؟ |
| Sadece biraz kafamı toplayıp, mantıklı düşünebileceğim ve dünyayı yeniden makul bir perspektife oturtabileceğim bir ana ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لإستجماع أفكاري وأكون منطقي ووَضعَ العالمَ وأعود لمنظور عقلاني |
| Madem ki çok makul diye iyi olanı seçemiyorsunuz, bu durumda kötüyü seçmek durumundasınız. | Open Subtitles | لأن ذلك عقلاني للغاية، فعليك إختيار أن تكون شريراً |
| Kimseye aslında zarar vermek istemeyen, herhangi makul bir insana. | Open Subtitles | كأيّ شخص آخر عاقل لكن ليس هناك شئ عقلاني حول الفوضى الإستحواذية الإلزامية |
| makul davranmadığımı düşünmüyorsanız, durumumuzu açıklamama izin verin. | Open Subtitles | على الأقل أعتقد أني غير عقلاني ، دعني أشرح لكم |
| Ben makul biriyim, öyle olsun. | Open Subtitles | ..أنا رجل عقلاني وهذه صفقة على المدى القصير |
| Ben makul biriyim, öyle olsun. | Open Subtitles | ..أنا رجل عقلاني وهذه صفقة على المدى القصير |
| Konu uyuşmazlıkların çözümlenmesi olunca, rasyonel olmak hep daha iyidir. | Open Subtitles | حسنا عندما يتعلق الامر في تسوية الخلافات من الافضل دائما ان تكون عقلاني |
| Ve her türlü rasyonel kar analizinde | Open Subtitles | وذلك أمر لا جدال فيه من أي تحليل عقلاني للتكاليف والفوائد |
| Öyleyse dünyanın bazen inatla, ve aşağılayarak her zaman iddia ettiğiniz gibi, rasyonel ve öngörülebilir olmadığını, hissettiğinizi söylemek adil olur. | Open Subtitles | إذاً، من العدل أن تقول أنك تشعر بأنّ العالم ليس عقلاني ويمكن التنبؤ به، كما كنت تقولُ بعناد، |
| Reddedilmiş olmanın yaşattığı şoku atlattıktan sonra, Mantıksız bir insanla evlenmekten son anda ucuz kurtulduğu sonucuna vardı. | TED | بعد أن تخطى هذه المفاجأة بالخذلان استنتج أنه نجا في آخر لحظة من الزواج بشخص غير عقلاني |
| Evet, haklı olabilirsin. Yani, hangi aklı başında adam maddi ve manevi değeri, öylesine yüksek bir şeyi satar. | Open Subtitles | ربما تكون محقاً، لكن مَن سيكون عقلاني ليبيع شيئاً عاطفياً بقيمة عالية |
| Zihni asar. Bana ne söylemeye çalisiyorsun? | Open Subtitles | ـ إنه شيء عقلاني ـ ما الذي تحاوله أن تقوله ليّ؟ |
| Efsane üç: OKB hastası bireyler mantık dışı davrandıklarını anlamazlar. | TED | الخرافة الثالثة: لا يشعر الأشخاص المصابون بالوسواس القهري بأنهم يتصرفون بشكل غير عقلاني. |
| - Mantıklı olduğun için teşekkürler. - Lazanya için de sağol. | Open Subtitles | شكرا لكونك عقلاني شكرا على اللازانيا |
| Fiziksel özellikleri unutup tamamen entelektüel olabilirim. | Open Subtitles | يمكنني نسيان الأشياء الجسدية وأكون عقلاني بالكامل |
| Yani söyledikleri seni öldürse de kulağa mantıklı geliyor. | Open Subtitles | تقصد أنه عقلاني حتى لو قتلك الأمر |