ويكيبيديا

    "على الطيور" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kuşlar
        
    • kuşları
        
    • kuşlara
        
    kuşlar konusunda var olan en iyi slayt koleksiyonlarından birine sahip. Open Subtitles إنها واحدة من أرقى مجموعات الشرائح على الطيور في الوجود
    İnsanlar, havadaki kuşlar üstünde ve yeryüzünde yaşayan ve hareket eden canlı her şeyin üstünde söz sahibi olacaklarmış. Open Subtitles و على الطيور في السماء و على كل شيء حي يتحرك على الأرض
    O kadar da kötü değil. Alışırsın. kuşlar kafana konar. Open Subtitles حالما تعتادين على الطيور المحلقه فوق رأسك
    Şimdi de leşlerini gagalayan kuşları vuralım artık! Open Subtitles رائع. الآن سنطلق النار على الطيور التي تُنقر في الأجسام.
    Bundan kuşları sorumlu tutmuş ve yuvalarını yok etmeye başlamışlar. Open Subtitles ألقي اللوم على الطيور و تقرر تحطيم أعشاشها
    Bunlar kuşlara bile kamera takmışlardır. Open Subtitles اراهن انهم وصلوا الكاميرات على الطيور اللعينة
    Diğer katılımcılar gibi kuşlar da gösteri yapmalı. Open Subtitles مثل غيرهم من المشاركين, يجب على الطيور ان تقوم بألاداء عند إشارة البدء
    kuşlar evlerine geri dönmek için 1500 kilometreden fazla uçmak zorundalar. Open Subtitles يتوجب على الطيور أن تطير ألف ميل للعودة إلى منزلها.
    LG: Eh, evet. Aslında 1918'de virüsün insana bulaşmadan önce kuşlar üzerindeki yarattığı ölüm oranın bilmiyoruz. TED لورين: آ..نعم. فنحن لا نعلم في الواقع مدى خطورة سلالة الفيروس في 1918 على الطيور البرية قبل أن ينتقل من الطيور إلى البشر.
    Merhaba, cici lanet olası dev kuşlar. Open Subtitles ...مرحبا , جميلة اللعنة على الطيور الكبار
    Şarkı söyleyen kuşlar için sana minnettarız. Open Subtitles شـكراً لكَ على الطيور التي تغنّي
    Hedef vapuru kamerayı ve kuşları mükemmel bir şekilde hizalamak ama kuşlar her yöne dağılıyor. Open Subtitles والهدف هو الحصول على الطيور, باخرة و قارب كاميرا -ليصطفا تماما لكن الطيور في كل مكان.
    Metan arttığı zaman, karbon dioksit arttığı zaman, oksijen azaldığı zaman kuşlar insanlardan önce bayılırlardı erken uyarı sistemi gibi davranırdı: Madenden dışarı çıkın. Birşeyler iyi gitmiyor. TED عندما تزداد كميّات الميثان أو ثاني أكسيد الكربون، أو تتضاءل كمية الأكسجين، يغمى على الطيور قبل الناس - لذا فقد كانت كنظام للإنذار المبكر: مهلا، اخرج من المنجم. الأمور ليست على ما على ما يرام هنا.
    Ona bağırdım: "Tanrım, Phelps sakın kuşları vurma." Open Subtitles ثم صرخت عليه بالله عليك يا فلبس لاتطلق على الطيور يا رجل
    - Tamam. Şu kuşları bulalım. Open Subtitles ـ حسناً ، لنعثر على الطيور ـ حسناً
    Ölü kuşları sen buldun, değil mi? Open Subtitles عثرت على الطيور النافقة، أليس كذلك؟
    Neden kuşları kafese kapattınız? Open Subtitles لماذا كنت وضعت حلقات على الطيور في قفص؟
    Bazen ormana gidip kuşlara bağırdım. Open Subtitles وأحياناً كنت أذهب إلى الغابات وأصرخ على الطيور.
    kuşlara çok acıyordu, özellikle de daima etrafta uçuşup duran ancak hiçbir şey bulamayan küçük, nârin denizkırlangıçlarına. Open Subtitles و كان يشعر بالأسف على الطيور " " خاصة الطيور المائيه السمراء .. الصغيره .. الرقيقه
    Ama kaktüsler sadece kuşlara güvenmez. Open Subtitles ولكن لا يعتمد الصّبّار على الطيور وحدها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد