| Bu adam Tam tersi. Şebekenin her yerinde. Şebekeyi kontrol ediyor. | Open Subtitles | هذا الرجل على النقيض تماماً له سجلات كثيرة وهو يتلاعب بها |
| Üçüncüsü kabul görürlük: Sohbetin ne kadarı kabul görür veya medeni ya da Tam tersi, çirkin? | TED | والثالث هو التقبل: كم بالمئة من المحادثة يتسم بالتقبل والتحضر؟ أو على النقيض بالسُمّية؟ |
| Tam aksine, şerefim iki kat lekelenirdi hem bir katil, hem de bir aptal olarak! | Open Subtitles | على النقيض لن أهان مرة اخرى . قاتل و أحمق |
| Tam aksine Willy, cinsel tacizcilerin cinsel sapkınlıklarıyla bağlantılı malzeme bulundurmaları yasaktır. | Open Subtitles | على النقيض " ويلي " المغتصب المسجل ممنوع عن إمتلاك مواد مرتبطة بسلوك جنسي منحرف |
| Tam tersine, demokrasinin Batı'nın yükselmesine ve modern dünyanın yaratılmasına katkıda bulunduğunu düşünüyorum. | TED | على النقيض من ذلك، أعتقد بأن الديموقراطية ساهمت في صعود الغرب وتكوين العالم الحديث. |
| Tam tersine, ağırlık ve yerçekimi şu anda aklımdan hiç çıkmıyor. | Open Subtitles | على النقيض تمامًا. الجاذبية في المقام الأول في مُخيّلتي. |
| Hayır. Aslında Tam aksi. | Open Subtitles | على النقيض تماماً |
| Tabi ki de, buna karşın Suaygırı Jenerasyonumuz var. | TED | على النقيض من ذلك ، بالطبع ، لدينا جيل فرس النهر. |
| Hayır, kaçacağını sanmıyorum. Bence Tam tersi. | Open Subtitles | كلا، لا أخاله يعتزم الفرار البتة، بل على النقيض تماماً. |
| Tam tersi. Ona özür dilemeyi düşünmediğimi söyledim. O noktadan itibaren, sesindeki saygı, daha açıkça duyuldu. | Open Subtitles | على النقيض أخبرتها أنني لست على وشك الإعتذار ومنذ لحظتها أصبح الإحترام في صوتها واضح |
| Hatta Tam tersi yönde birçok kanıt var. | Open Subtitles | فيالحقيقة, هناك الكثير من الدلائل على النقيض |
| Meksika'daki pırıl pırıl balıkçı teknesine göre, buradaki şartlar Tam tersi. | Open Subtitles | الأجواء على النقيض تماماً من قارب الصيد الرياضي الزاهي في "المكسيك". |
| Tam aksine, tanrı var ve uzun süredir beni seviyor. | Open Subtitles | على النقيض, هناك رباً و هو يحبني كثيراً |
| Tam aksine garip şekilde sevimli. | Open Subtitles | على النقيض في الواقع إنه ظريف بشكل غريب |
| "...Tam aksine..." | Open Subtitles | على النقيض ، بالعكس تماماً |
| Tam aksine, ona güveniyordum. | Open Subtitles | على النقيض ، كنت أعتمد عليه |
| Tam tersine senin için annemi terk ediyorum. | Open Subtitles | على النقيض من ذلك لقد تركت والدتي من أجلكِ |
| Tam tersine, şirketiniz çok daha iyi yerlere gelecektir. | Open Subtitles | على النقيض من هذا , بحسب دراساتنا ستكون الشركة أفضل بدونك |
| Tam tersine! Düzeltme yaptığım zaman ben insanları yükseltiyorum. | Open Subtitles | على النقيض ، حين أصحح لهم أنا أرفع من شأنهم |
| - Tam aksi, Boyd. | Open Subtitles | - على النقيض " بويد " |
| buna karşın, diğer kartallar yanlız yaşamayı tercih eder. | Open Subtitles | على النقيض ، عقبان أخرى تميل أن تكون انفرادية |
| Sense tam tersisin. | Open Subtitles | أنتَ على النقيض. |