| Ben Jackie White ustabaşı tersanede ve bu Rıhtımda Jackie'ye bulaşılmaz | TED | اسمي جاكي وايت، وأنا رئيس عمال الساحة فلا تعبث مع جاكي على رصيف الميناء هذا. |
| Hartum'da ki herkes Rıhtımda olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون كل فرد فى الخرطوم على رصيف الميناء |
| İskelede 100 kilosu altı sterlindi. | Open Subtitles | ستة باوندات لكل 100 مثقال على رصيف الميناء |
| Ama bu iskelede ne arıyor? Bir bilim adamına sormalı... | Open Subtitles | ماذا يفعل على رصيف الميناء, يجب أن نسأل أحد العلماء... |
| rıhtımlarda, stoklara yiyecek ve teçhizat yüklemede çalışmış. | Open Subtitles | ,كان يعمل على رصيف الميناء في جرد البضائع منْ طعامٍ ومعدات |
| Adam rıhtımlarda çalışıyordu. | Open Subtitles | إذاً, كان يعمل على رصيف الميناء |
| Bu pruva kaç yıldır buradaymış? Rıhtımda sekiz yıl mı kalmış? | Open Subtitles | يبدو أنه ظلّ هنا على رصيف الميناء لثمانية أعوام. |
| Rıhtımda yaşananlarla hiçbir alakamız olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | يتعين ان تعرف لم يكن لدينا اي شيئ نستطيع فعله بخصوص ما حدث على رصيف الميناء |
| - Bak o sabah saat 3:15'te Rıhtımda köpeğinle yürürken görüldün. | Open Subtitles | تمت مشاهدتك على رصيف الميناء في الثالثة والربع صباحاً ، تنزهين كلبك |
| * Bak, durmuş Rıhtımda El sallıyor * | Open Subtitles | * عندما تقف وتلوح بيدها على رصيف الميناء * |
| Rıhtımda sana katılırız. | Open Subtitles | سوف نلحق بك على رصيف الميناء |
| İskelede buluşuruz. Hayır, çok tehlikeli. | Open Subtitles | سيكون اسهل لو كنت لوحدي سألتقيكم على رصيف الميناء |
| O gün iskelede karşılaşmamız sence bir rastlantı mıydı? Şans ederi miydi? | Open Subtitles | هل حقاً تعتقدين أن يوم تقابلنا على رصيف الميناء كان مجرد حظ أعمى؟ |
| İki gün daha iskelede kalıyoruz. | Open Subtitles | سنبقى على رصيف الميناء ليومين آخرين |
| O halde, iskelede durun. | Open Subtitles | حتى مجرد الوقوف على رصيف الميناء |
| Ben gidip iskelede bekleyeceğim. | Open Subtitles | أنا... سأنتظر فحسب على رصيف الميناء |
| Calvin rıhtımlarda çalışıyordu değil mi? | Open Subtitles | إذاً, كان (كالفن) يعمل على رصيف الميناء, صحيح؟ |