| - Geç kalmış olmalısınız. - Ne için geç kalmış? Düğün. | Open Subtitles | ـ أعتقد بأنكى تأخرتى ـ تأخرت على ماذا ؟ العُرس "وولدورف-أسورت" |
| - Onu daha sonra ararım. Geç kalıyoruz. - Ne için geç kalıyoruz? | Open Subtitles | سوف أتصل بها لاحقاً نحن متأخرون متأخرون على ماذا ؟ |
| - henüz çok geç değil. - Ne için geç değil? | Open Subtitles | اذن الوقت ليس متأخرا ليس متأخرا على ماذا ؟ |
| O yüzden cüzdanını aldım ya. Neden kendine dert ettin ki? | Open Subtitles | نعم لقد احتفظت بحقيبة يدك معي ، على ماذا أنت خائفة؟ |
| Ben de "Ne için sırada ki" diye düşündüm ve sonra "Aman Tanrım! | Open Subtitles | وكل ما في يقول " التالي على ماذا " ؟ ثم بدأت أقول |
| Yemeğe başlamadan önce masadaki herkesin Ne için şükran duyduğunu söylemesini isterim. | Open Subtitles | قبل أن نأكل, اود ان أمر على كل من في الطاولة .و نقول على ماذا نحن شاكرين |
| Sana ne kadar teşekkür etsem az. Ne için? | Open Subtitles | لا يمكنني أبداً أن أشكرك بما فيه الكفاية على ماذا ؟ |
| Kalbim senin için acı çekiyor ama o Ne için can verdi sorabilir miyim? | Open Subtitles | أنا أتألم لك ولكن على ماذا مات، هل لي أن أسألك؟ |
| Ne için teşekkürler? Soruyorum size. Onu ömür boyu sakatladığım için mi? | Open Subtitles | سألته: "على ماذا ؟" فأجابني: "على الإساءة لنفسك طيلة بقية حياتك" |
| Bu parayı Ne için harcadığını bilmemiz gerek. | Open Subtitles | نريد أن نعرف على ماذا سينفق هذه النقود |
| Ne için çok minnettarım, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين على ماذا انا فعلاً شاكرة ؟ |
| Buna bir savaş diyoruz ama Ne için savaşıyoruz? | Open Subtitles | نحن ندعو هذا "معركة", لكن على ماذا نتعارك؟ |
| Saat akşamın beşi olmuş, Ne için geç kalacaksın ki? | Open Subtitles | إنها الخامسه على ماذا ستتأخرين ؟ |
| Ne için hazır olduğumu bilmiyorum, ama hazırım işte. | Open Subtitles | لا أعلم على ماذا أنا مقبل, لكن... حسناً. |
| Kendini cezalandırdığını söyledin Ne için peki? | Open Subtitles | قلت أنك تعاقبين نفسك على ماذا ؟ |
| Senin ona kızgın olmanı anlayabilirim ama Neden senin adın geçince küplere biniyor, o? | Open Subtitles | أستطيع أن أتفهم سبب انزعاجك منه لكن على ماذا يغتاض هو منك؟ |
| İnsanlığı temsil edecek kişiyi Neye göre seçersiniz? | Open Subtitles | على ماذا استندت فى اختيارك بشرى ليمثل البشرية؟ |
| Senin adamın olduğunu söylüyor, peki Ne üzerinde çalışıyordu? | Open Subtitles | إذاً أنت تقول إنه واحد منكم على ماذا كان يعمل؟ |
| - Neye gülüşüyorsunuz öyle? - Boyle pembe tişört giyseydi diyoruz. | Open Subtitles | ودورك هو فتاة ترتدي الوردي . على ماذا تضحكون ؟ |
| Oldu işte ama bir kez daha başıma gelirse bu Neyi gösterir? | Open Subtitles | انه فقط قد حصل ولكن ان حصل مجدداً على ماذا يدل هذا؟ |
| Ne konuda zulmetmem gerektiğini bilmeden zulmedemem insanlara. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتنمر الآخرين، مالم أعرف على ماذا أتنمرهم. |
| Sen neye bakıyorsun öyle, Christian ablacık? | Open Subtitles | على ماذا تنظرين بحق الجحيم ايتها الاخت المسيحية ؟ |
| Sen Ne diye gülüyorsun zincir hırsızı? | Open Subtitles | على ماذا تضحكين يا صارقة السلاسل ؟ |
| Benim sorumu hala cevaplamadın. Ne üzerine yemin etmek istiyorsun? | Open Subtitles | أنت لم تجاوب على سؤالى على ماذا تنوى أن تقسم ؟ |
| 10 milyon doları Nereye harcadıklarını bize anlatabilir misin? | Open Subtitles | هل لك أن تخبرنا على ماذا صُرفت الـعشرة ملايين دولار؟ |
| Sadece bir büyüteç alın. Bakın bende ne var? | TED | فقط امسك بعدسة مكبرة. أترى على ماذا حصلت؟ |
| Ama endişeleniyorum. İstediğini yaptım. Başka Ne hakkında endişelenmem gerekiyor? | Open Subtitles | لكنني قلقة، فعلت ما طلبته مني والآن على ماذا يجب أن أقلق؟ |
| Yani nerede olduğunu biliyorsun ama Neyin peşinde olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أذا فانت تعرف مكانه ولكنك لا تعلم على ماذا ينوي |
| - Ne üstünde çalışıyordu? | Open Subtitles | على ماذا كان يعمل ؟ على مشروع سري |