| Haydi ama, gerçekten bu konu hakkında konuşmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | تعالي , أظن أنه يجب أن نتحدث عن هذا الأمر |
| Bu yüzden hayır, bu konu hakkında kesinlikle hiçbir fikri olmadığına emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا، لا يُمكنك أن تكون واثقٍ بإن ليس لديه فكرة عن هذا الأمر. |
| Bununla ilgili konuşurken videoya alınmıştı. | Open Subtitles | لقد كان على شريط فيديو يتحدّث عن هذا الأمر |
| Biz çıkıyoruz. Ben olsam, bunun hakkında bir köşe yazısı yazmazdım. | Open Subtitles | سنسمح لأنفسنا بأن نغادر، ولن أسمح بكتابة عمود عن هذا الأمر |
| Sanırım O konuda çok konuşuyorlar. | Open Subtitles | أعتقد فقط أنهم يتكلّمون عن هذا الأمر كثيراً |
| - Basına fırsat doğar. - bu işe basını karıştırmayalım. | Open Subtitles | الصحافة سوف تحصل على يوم رياضى هل نستطيع أن نترك الصحافة بعيداً عن هذا الأمر ؟ |
| Belki de yapabileceğin en iyi şey mümkün mertebe bu işten uzak durmak. | Open Subtitles | ربما أفضل ما يمكنكِ فعله هو أن تبتعدي ما تقدرين عن هذا الأمر |
| Artık bu konuda hiçbir şey duymak istemiyoruz. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع عن هذا الأمر ثانية |
| bu konu hakkında seninle ciddi olarak konuşmam gerek. | Open Subtitles | أنا حقاً بحاجة إلى التحدث إليك عن هذا الأمر. |
| Zamların verilmemesinden dolayı rahatsızız ve bu konu hakkında konuşmayı talep ediyoruz. | Open Subtitles | نحن مستاؤن من تجميد الأجور .. و نحن نطالب بالتحدث إليكي عن هذا الأمر |
| Hayır, bu konu hakkında konuşalım. | Open Subtitles | لا،دعينا فقط،دعينا فقط نتحدث عن هذا الأمر |
| bu konu hakkında bir daha konuşmayacagım. | Open Subtitles | أعتقد بأنه من الأفضل ألا أتحدث عن هذا الأمر أكثر من هذا |
| Hey, neden çıkıp birkaç bira içip, bu konu hakkında konuşmuyoruz ? | Open Subtitles | اسمع، لمَ لا نخرج ونتحدث عن هذا الأمر ونحن نحتسي الجعّة؟ |
| Bununla ilgili konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | من فضلكم ، لا أريد أن أتحدث عن هذا الأمر الآن |
| Bununla ilgili bilimsel yazılar var. | TED | فهناك أبحاث علمية عن هذا الأمر. |
| Başlayın lütfen, Bununla ilgili bildiklerinizi anlatın. | Open Subtitles | من فضلك, اخبرينى بما تعلميه عن هذا الأمر . |
| bunun hakkında bu sahnede değişik dönemlerde konuştum. | TED | لقد تحدثت عن هذا الأمر على هذا المسرح في مراحل مختلفة |
| Daha önce bunun hakkında böylesine açık konuşmamıştım. | TED | لم أتحدث عن هذا الأمر بهذا الوضوح من قبل. |
| O konuda endişelenme. Her şey bitiyor zaten. Bana dilediğin soruyu sor. | Open Subtitles | اسأل اى شئ تريده, مادام عن هذا الأمر |
| O konuda bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لاأعرف أي شيئاً عن هذا الأمر |
| Her neyse, bak ben bu işe karışmam. | Open Subtitles | على أي حال، اسمع، سأبقى بعيدا عن هذا الأمر. |
| bu işten kurtulmama yardım edersen sana ve bütün dünyaya buna değdiğimi göstereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك، أنني سأعوضك عن هذا الأمر و العالم بأكمله. |
| Artık bu konuda hiçbir şey duymak istemiyoruz. | Open Subtitles | لا أريد أن أسمع عن هذا الأمر ثانية |
| Üzgünüm. bu konuyu şimdi konuşmayalım. Şimdi seninle ilgilenelim, olur mu? | Open Subtitles | .أعتذر، فلنتجنب الحديث عن هذا الأمر حاليًّا فلنعتني بك وحسب، حسنًا؟ |