Çiçek peşinde koşmayı bırak. Bana bir kan örneği yolla. | Open Subtitles | توقف عن البحث عن الزهرة وأرسل لي عينة من الدم |
Bize kan örneği versin ki biz de tam bir D.N.A. profiline bakabilelim. | Open Subtitles | أعطنا عينة من الدم حتى نجري فحص شامل، لتشكيل جانبي جديد للحمض نووي. |
Yaptıkları şey kan örneği almak ve değişik hormonları incelemek. | Open Subtitles | ما يفعلونه هو أخد عينة من الدم ويحللون الهرمونات المختلفة. |
Kesin bir şey yok ama darp noktalarından örnek aldım. | Open Subtitles | لا شئ حاسم لكن لكن مسحت عينة من نقاط الصدمة |
A.B.D. Ordusu virüsün bir örneğini Birleşik Devletlere gönderdi. | Open Subtitles | القوات الامريكية شحنت عينة من الفيروس إلى الولايات |
Her bir beyinden binin üzerinde numune alıyoruz. | TED | إننا نأخذ مايفوق الألف عينة من كل دماغ. |
- Yabancı birine gidip, oğlu için kan örneği mi isteyeceğiz? | Open Subtitles | ونحن في طريقنا لسؤال شخص غريب عن عينة من دم ابنه؟ |
Bakanlığa, sıcak suda kaynatılmış 300'ün üzerinde mantar örneği ve hücredışı metabolitleri hasat eden miselyum sunduk. | TED | قمنا بتقديم أكثر من ٣٠٠ عينة من الفطر المغلية في الماء و الميسليوم تحصد هذه الأيضات الخارج خلية |
Her bir nokta farklı bir kişiden alınan örneği gösteriyor. Doğal seleksiyonun etkileyebileceği yüksek bir çeşitlilik var. | TED | كل نقطة تشير الى عينة من شخص مختلف. هناك تنوع كثير ليعمل عليه الانتخاب الطبيعى. |
Ve son yıllarda yapmaya başladığımız bir şeyi yapacağız: mukus örneği alacağız. | TED | سنقوم بعمل شيء ما في السنوات الأخيرة سنأخذ عينة من المخاط |
Yani suyun kalitesi hakkında endişeli bir "sabırsız" ilgilendiği bu su örneği içinde bir kurbağa yavrusu bürokratı yetiştirecektir. | TED | لذلك نجد شخص متعجل الحصول على مياه جيدة سيزيد من بيروقراطية الشرغوف في عينة من المياه التي تهمهم . |
Kan örneği alıyoruz ve fare üzerinde kan ve saç deneylerini yapıyoruz. | TED | نأخذ عينة من الدم والقيام بعمل الدم وعمل الشعر على الفئران . |
Bu aralıktan bir insan gıdası örneği tanıtılır. | Open Subtitles | نقدم له عينة من الطعام البشري من خلال هذه الفتحة |
Biliyorum, vermeyi kabul etmedin,..., ...bu yüzden bizde parmak bastığın kağıtlardan örnek aldık. | Open Subtitles | نعم، أعلم أنتِ رفضت أن تعطيه لنا لذا أخذنا عينة من بطاقة بصمتك |
Saç veya herhangi bir şeyden örnek almış olmalı. | Open Subtitles | لابد أنها كانت تجمع عينة من شعر أو أي شيء |
Kediden niye örnek aldığını söylemek ister misin? | Open Subtitles | هل تود إخباري لماذا قمتُ بأخذ عينة من قطهم؟ |
A.B.D. Ordusu virüsün bir örneğini Birleşik Devletlere gönderdi. | Open Subtitles | قام الجيش الأمريكى بإرسال عينة من الفيروس إلى |
Adamın DNA'sının bir örneğini bulabilir miyim diye bakacağım. | Open Subtitles | سأحاول ان احصلَ على عينة من الحمض النووي لذلكَ الرجل |
Başka bir deyişle, bir hastadan numune almak ve onu mikroskoba göndermek yerine mikroskobu hastaya getirebilirsiniz. | TED | ما يعنيه ذلك الآن هو أنه بدلاً من أخذ عينة من المريض وإرسالها إلى المجهر، تستطيع إحضار المجهر إلى المريض. |
Nedir? DNA testi için kan analizi. | Open Subtitles | أريد آخذ عينة من الدم لتحليل الحمض النووي. |
İzleri karşılaştıracağız,belki lastikte bir parça toprak kalmıştır. | Open Subtitles | والمقارنة بهذه ، وربما نأخذ عينة من التراب على الإطارات |
Dilerseniz doktorunuzu beklerken biz evraklarınızı doldurmaya başlayalım, sperm örneğinizi alalım. | Open Subtitles | بينماتنتظرونالطبيبستعملونعلىبعضالأعمال.. الورقية وأخذ عينة من الحيوانات المنوية |
Parmak izi ve Dna örneklerini alıp laboratuvara yolladım. | Open Subtitles | حسناً, حصلت على عينة من البصمات والحمض النووي, وأرسلتها إلى المختبر. |
Bu mucize ilacin son numunesinin Skye'in içinde olmasindan böyleyim. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أن أخر عينة من هذا العقار الإعجازي موجودة داخل (سكاي). |
Elbiselerini test edin, kan grubunu öğrenin. Diğer beş kızın kanıyla karşılaştırın. | Open Subtitles | إفحصي ملابسها، وخُذي عينة من دمها وقارنيها مع دمّ الفتيات الأخريات. |
Bir kez daha aynini talep ediyorum Skye'in kan örnegini, arastirmalari için Merkez'e gönderin. | Open Subtitles | لذا فأنا أطلب مرة ثانية إرسال عينة من دم (سكاي) إلى مقر القيادة لإجراء مزيداً من الفحوص |
2.000 hastalık örneklemde tanı sonrası ilacı kullanmaya başlayanlar plasebo alanlara göre daha uzun yaşıyorlar. | TED | في عينة من 2000 مريض، أولئك الذين يبدأون في تناول الدواء عند التشخيص يعيشون أطول من أولئك الذين يتناولون البلاسيبو. |