| Yani, genç bir kız bir düzine ağrıkesici alıp onları tekila ile yudumlarsa bu son derece normaldir, değil mi? | Open Subtitles | اعني , انا فتاة مراهقة تتناول حبوب مسكنة للالم.. ثم تقوم بتناول شراب. هذا طبيعي جدا , اليس كذلك ؟ | 
| 5 yıl önce genç bir kız onun bölgesinde ölü bulunmuştu. | Open Subtitles | قبل 5 سنوات عُثر على فتاة مراهقة ميتة في أراضي مجمعه | 
| Hiçbir genç kızın cesedi kaza sonucu yol kenarına düşmez | Open Subtitles | فتاة مراهقة لا تظهر فجأةً على قارعة الطريق ميتة جراء حادثة | 
| Ergen bir genç kızın yoksa hiç yargılama beni. | Open Subtitles | لاشيء لاتحكم علي إلا إذا كان لديك فتاة مراهقة | 
| genç bir kızı bir şeyler çıkarabilmek için rahatsız etmek te öyle. | Open Subtitles | أيضاً الضغظ على فتاة مراهقة من أجل تعليق بسيط | 
| Peki ya bir sonraki genç kızı gaddarca öldürürken? | Open Subtitles | وماذا عن المرة القادمة التي سيقتل فيها فتاة مراهقة بقسوة؟ | 
| Aynı şeyi genç bir kıza yapmaya hazırlanıyor. Ve bu işte yalnız değil. | Open Subtitles | وسوف يفعل هذا مرة أخرى مع فتاة مراهقة وهو يعمل مع شخص آخر | 
| Herkesin ergen bir genç kız olmadığını öğrenmesini sağlıyor. | Open Subtitles | اللحية لمسة جميلة لتدع الجميع يعرف انك لست فتاة مراهقة | 
| Pazartesi geldiğinde, seni mahkemeye götüreceğim ki reşit olmayan bir kıza tecavüz ettiğin için yargılanabilesin. | Open Subtitles | وثم سيأتي يوم الإثنين وسأخذك للمحكمة لتتم محاكمتك لإغتصاب فتاة مراهقة. | 
| Tüm ticareti genç bir kız çekip çeviriyormuş ve oldukça da karlıymış. | Open Subtitles | التجارة هناك مربحة للغاية ومتنورة وأن كل أعمال التجارة يقودها فتاة مراهقة. | 
| Ve geçici mülkiyetle, bazı insanlar, New York şehrinde genç bir kız olmanın nasıl hissettirdiğini asla tecrübe edemezlerdi. | TED | وبالتبادل، أدركت أن بعض الأشخاص لن يعرفوا أبدًا ما شعور أن تكوني فتاة مراهقة في نيويورك. | 
| 4 yıl önce genç bir kız, bir konuşmada hayatımı değiştirdi. | TED | قبل أربع سنوات، غيرت فتاة مراهقة حياتي في محادثة واحدة. | 
| genç bir kız. Deli zamanları. | Open Subtitles | حسناً ، إنّها فتاة مراهقة وهذا وقت حرج لها | 
| Küçük bir genç kızın bana nasıl yaşamam gerektiğini söylemesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أترك فتاة مراهقة صغيرة تخبرني كيف أعيش. أنا من يخبرها كيف تعيش. | 
| Bir genç kızın odası iki şey içindir. | Open Subtitles | غرفة نوم فتاة مراهقة مُعَدةلأمرينإثنين.. | 
| Her kimseler, iki polisi vurdular ve genç bir kızı havaya uçurdular. | Open Subtitles | أيّا كانوا فقد قتلوا إثنين من رجال الشرطة بالرصاص و فجروا فتاة مراهقة | 
| Bir adam, genç bir kızı kaçırıp öldürdüğü şüphesiyle göz altına alındı... Fay. | Open Subtitles | تعرّض رجل للاعتقال لتورطه بعملية خطف وقتل فتاة مراهقة.. | 
| Ama kayıp bir genç kızı arıyoruz ve K-9 köpeğimiz bizi buraya getirdi. | Open Subtitles | لكن لدينا فتاة مراهقة مفقودة وكلاب الشرطة قادتنا لهنا | 
| Büyük bir adamın genç bir kıza dönüştüğünü gördüm resmen. | Open Subtitles | نعم، لقد رأيت رجلاً بالغاً يتحول حرفياً إلى فتاة مراهقة | 
| Senin bu Dale'in ergen bir genç kız olma ihtimali var mı? | Open Subtitles | هل "ديل" فتاة مراهقة أم ماذا ؟ | 
| Pazartesi geldiğinde, seni mahkemeye götüreceğim ki reşit olmayan bir kıza tecavüz ettiğin için yargılanabilesin. | Open Subtitles | يوم الإثنين سأخذك للمحكمة لكي تتم محاكمتك لإغتصاب فتاة مراهقة | 
| Haberlerde genç bir kızın, eğlence evinde cesedini bulduğunuz söylenmişti. Aniden anladım. O, Megan'dı. | Open Subtitles | الأخبار قالت بأنّكم وجدتم جثّة فتاة مراهقة في منزل المرح | 
| Bay Moody, reşit olmayan bir kızla cinsel ilişkiye girmiştir. | Open Subtitles | السيد مودي قد انخرط في علاقة جنسية مع فتاة مراهقة |