| Ama bu ailenin yoluna devam etme vakti geldi. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لهذه العائلة فقد حان الوقت للرحيل مجدداً |
| Düşmanca tavrınızı göz önüne alırsak bize tavsiyede bulunması için avukat gelmesinin vakti geldi. | Open Subtitles | فقد حان الوقت لكي نأتي بمحامٍ لكي يقدم لنا النصح أو أنك تأخذ بنصيحتي أنا |
| Cylon tutukluları öldürme vakti geldi. | Open Subtitles | إذن فقد حان الوقت لإعدام السُجناء المُصابون |
| Belki de bazılarımız için silahları bırakma zamanı geldi. | TED | وربما بالنسبة للبعض منّا، فقد حان الوقت لوضع أسلاحتنا أرضًا. |
| Geçmiş hakkında bilgi edinmek istiyorsak piramitleri ters yüz etmemizin zamanı geldi. | TED | إذا أردنا أن نتعلم عن الماضي، فقد حان الوقت لقلب الأهرامات. |
| Pekala millet. Vakit geldi. | Open Subtitles | حسنا أيها الأصدقاء فقد حان الوقت |
| 15 yıl boyunca annemlerin odanı bir tapınak gibi korumasından sonra bir şeylerin değişmesinin zamanı gelmişti artık. | Open Subtitles | حسنا، بعد 15 عاما من أمي وأبي ابقائها كذلك مزار لك... ... فقد حان الوقت جاءت الحبال المخملية أسفل. |
| Toprak Ana için kazanma vaktidir. | Open Subtitles | لذا فقد حان الوقت لنحقق نصراً للطبيعة الأم |
| Ama bu çocuklar için bu yıllar hayatlarının en güzel yılları ve eğer biz onlara ulaşacaksak, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | ،لكن بالنسبة للأطفال فهذه أفضلُ سنوات حياتكم ولو أردنا مساعدتهم، فقد حان الوقت |
| O zaman gerçek şampiyonun kim olduğunu hatırlatma vakti geldi. | Open Subtitles | إذن فقد حان الوقت الذي تذكرهم فيه من هو البطل الحقيقي |
| Eğer hayatta kalmak istiyorsak, savaşa girmenin vakti geldi. | Open Subtitles | اذا أردنا أن نعيش فقد حان الوقت للذهاب الى الحرب |
| Maalesef ki makineye olan erişimim yalnızca 24 saat, gitme vakti geldi. | Open Subtitles | للأسف أنّ صلاحيّة ولوجي للآلة يدوم لـ24 ساعة، لذا فقد حان الوقت الذهاب. |
| Valerie, üzgünüm ama geceyi bitirme vakti geldi artık. | Open Subtitles | فاليري، فقد حان الوقت لنقول ليلة جيدة، وأخشى. |
| Artık Oxford ve Cambridge'in ötesini görme ve yaratıcı olma vakti geldi. | Open Subtitles | الآن، فقد حان الوقت للحصول على الإبداعي والبحث وراء أكسفورد وكامبريدج. |
| En azından burada yapmak istediğim şeyi ben başardım ve topu yeni biyologlara bırakmanın vakti geldi sanırım. | Open Subtitles | أنني أنجزت على الأقل ما كنت أنوي القيام به هنا، وعلى ما أعتقد فقد حان الوقت لتمرير الكرة إلى الجيل القادم من علماء الأحياء. |
| Hazır olun çünkü tahir vakti geldi. | Open Subtitles | استعدوا، فقد حان الوقت لي.. ناريخه |
| Öyleyse gidip onlardan biriyle konuşmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | ثم فقد حان الوقت للذهاب الحديث إلى واحد منهم. |
| Madem kendi başlarına dolaşmaya başlayacaklar öyleyse bensiz nasıl hayatta kalacaklarını da öğretme zamanı geldi demektir. | Open Subtitles | فقد حان الوقت لتعليمهم النجاة بدون وجودي |
| Büyük silahları çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | لا، فقد حان الوقت لسحب الشخصيات الكبيرة. |
| Demek Vakit geldi. | Open Subtitles | إذاً فقد حان الوقت |
| Maria, Vakit geldi. | Open Subtitles | يا ماريا، فقد حان الوقت. |
| Veda etme zamanı gelmişti. | Open Subtitles | فقد حان الوقت الوداع. |
| Yaptıklarını göstermenin zamanı gelmişti. | Open Subtitles | فقد حان الوقت لتفخري بصنيعك |
| Toprak Ana için kazanma vaktidir. | Open Subtitles | لذا فقد حان الوقت لنحقق نصراً للطبيعة الأم |
| Bir anlaşma düşünüyorsanız şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | إن كنتِ تعتزمين طلب إلتماس، فقد حان الوقت! |