ويكيبيديا

    "فقط لأنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sırf
        
    • olduğu için
        
    • ondan
        
    • ağrısının
        
    Bakın, sırf oğlunuza iyi davranmış diye bir katilin kaçmasına göz yumamayız. Open Subtitles اسمعى, لا يمكننا ان نترك قاتلا طليقا,فقط لأنه كان عطوفا على ولدك
    sırf sizin için tehdit diye iyi çalışanları kadroma almazlık edemem. Open Subtitles لن أقوم باستبعاد موظفين جيدين من هنا فقط لأنه يهدد عملكم
    sırf o yük oluyor diye senin de yük olmana gerek yok. Open Subtitles أتعرفين ماذا؟ فقط لأنه مسؤول لا يَعْني ذلك بأنّك تكوني مسؤولة، أيضاً.
    Bugün, çok yıllar önce cömert yabancılar bana yardım etmiş olduğu için hayattayım. TED وأنا على قيد الحياة فقط لأنه منذ وقت طويل ساعدني بعض الغرباء الكرام.
    Sadece iyi bir polis olduğundan değil iyi biri olduğu için de. Open Subtitles ليس فقط لأنه كان أفضل شرطي بل لأنه كان أفضل رجل أيضاً
    Normalde, Dale Earnhardt Jr.'dan daha hızlı kullanırsın da ondan dedim. - Patron? Open Subtitles أنا ذكرت ذلك فقط لأنه في العادة تقود أسرع قليلا من ديل إيرنهارديت
    Şu an ağrısının olmaması, gittiği anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنه غير موجود الآن لا يعني أنه قد زال
    Senin yanına sırf başka gidecek yerim olmadığını için taşınmıştım. Open Subtitles انتقلتُ معك فقط لأنه ليس لدي مكان اخر اذهب له
    Bu adaylık önerisini ben de destekliyorum, sırf kanunlardan anlıyor diye değil ama aynı zamanda iyi yumruk salladığı için de. Open Subtitles وأنا الثاني في الترشيح، ليس فقط لأنه يعرف القانون، ولكن لأنه يلقي لكمة جيدة.
    Ama sırf Cadılar Bayramı diye evlerine iblis, cadı ve hayaletlerin resimlerini asıyorlar. Open Subtitles لكن فقط لأنه الهالويين جميعهم يعلقون صور للشياطين والاشباح على منازلهم
    sırf kürklü diye aldığım son şeysin.! Open Subtitles هذه أخر مرة أشتري اي شيء فقط لأنه من الفراء
    sırf o aradı diye Westchester'a gitmeyeceğim. Open Subtitles مستحيل ان أذهب إلى أقصى الغرب فقط لأنه هاتفنى انه ممل.
    İş bulmak kolay değil. daha kötü biri içinde çalışabilirdim nefret ettiğiniz bir yerde sırf sigortalı olduğunuz için durmamalısınız. Open Subtitles غير سهل أن احصل على وظيفة بالإضافة إلى ذلك, قد ينتهي بالعمل مع شخص أسوأ لا تبقى في مكان تكرهه فقط لأنه خائف
    Kışkırtma olmadan, ortada bir sebep bile yokken, sırf yapabiliyorlar diye saldırmaları... Open Subtitles الهجوم بدون أي استفزاز و بدون أي سبب فقط لأنه يستطيع هذا بربري
    Baksana, şimdi de sırf evlilik öncesi korkuları var diye McNab'i öldüreceksin. Open Subtitles أنظر، أنت سَتَقْتلُ ميكي ناب هنا فقط لأنه كان عند خوف ماقبل الزفاف
    sırf o Russ tehlikede dedi diye gerçek olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles والدي محتال أعني, فقط لأنه قال أن روس في خطر لايعني أنها الحقيقة
    idi. Mesela, çocuğunuzun bir robot köpeği tekmelemesini köpeğin bir eşya olduğu için mi yoksa çocuğun gerçek bir köpeği de tekmeleme olasılığı olabileceğini engellemek için mi durdursunuz? TED فمثلًا، هل هناك سبب ما يمنع طفلك من ركل روبوت على شكل كلب، ليس فقط لأنه يحترم ملكية الآخرين. ولكن لأن الطفل قد يكون أكثر قابلية لركل كلب حقيقي؟
    Doğaüstü bir olay yaşadığımız zaman... bu bilinmeyen bir şey olduğu için ödümüz patlar. Open Subtitles عندما نتورط في حدث خارق رعينا بيكون خارج ذكائنا فقط لأنه مجهول
    Senin değilde benim en iyi arkadaşım olduğu için sen kıskanıyorsun. Open Subtitles أنت تغار فقط لأنه أصبح صديقي لأنه أصبح صديقي المفضل بدلا عنك.
    İçinde bir bit yeniği olduğu için davayı tekrar açmamı mı istiyorsun? Open Subtitles أتريدني أن أستأنف قضية فقط لأنه لديك شعور ؟
    Sadece benimle konuşuyordu çünkü ondan bıkmıştı, ama bu konuşmayı severdim. Open Subtitles أحببت الطريقة التي كان يتكلم بها أعرف أنه تكلم معي فقط لأنه كان قد سأم منها و لكني أحببت هذا
    Önceden ağrısının olması, geri geleceği anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأنه كان موجود قبلاً لا يعني أنه سيعود

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد