| Elbette yaptım. Deli değilim ben. | Open Subtitles | بالطبع، فلستُ مجنونة |
| Çek ellerini üzerimden! Sakat değilim ben! | Open Subtitles | دعيني، فلستُ كسيحة |
| - Çıkar onu oradan Alex! Salak değilim ben. | Open Subtitles | -أوقف هذا الهراء، فلستُ غبية ! |
| Kiminle savaştığını bilmiyorum, evlat ama o ben değilim. Senin düşmanın değilim. | Open Subtitles | لا أعلم من الذي تقاتله يا بني، لكنه ليس أنا، فلستُ عدوّا لكم |
| Eğer iyi bir duş alamazsam, ben ben değilim. Kendimi verimsiz ve zayıf hissediyorum. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديّ دوش جيّد، فلستُ بطبيعتي أشعر بالضعف وبغير الفعاليّة |
| Yeni bir sevgili arıyorsan o ben değilim. Benim ailem var ve onları seviyorum. | Open Subtitles | إن كنت بحاجة إلي حبيبة ، فلستُ أنا فلديّ عائلة وأنا أحبهم |
| Göründüğüm kadar kuvvetli değilim ben! | Open Subtitles | فلستُ خشنًا كما أبدو ! |
| Bataklık'ta olanların sorumlusu ben değilim. | Open Subtitles | أيًّا كان ما جرى في الجدول، فلستُ فاعله. |
| Suçu bana atmayı hiç düşünme. Kalbini çıkaran ben değilim. Öyle mi? | Open Subtitles | لا تفكّر حتّى بلومي على مصابه، فلستُ من قضَّ قلبه. |
| Evet, dokuz aylık hamile olan ben değilim. | Open Subtitles | -أجل، فلستُ من يحبل جنينًا في شهره الـ9. |
| Benden özür dilemene gerek yok. Yalan söylediğin kişi ben değilim. | Open Subtitles | -لا ضرورة للاعتذار، فلستُ التي تكذب عليها . |
| ben değilim. | Open Subtitles | فلستُ كذلك |