| Güvendesin ve güvende kalmanı sağlayacağız. | Open Subtitles | أنت الآن بأمان ونحن نعمل على بقائك في أمان,هذا عملنا. |
| Yapma, benimle Güvendesin. Unuttun mu ben bir polisim! | Open Subtitles | هيا ,أنتِ في أمان معى أنا شرطى ,الا تتذكرين |
| Her şey yolunda, hayatım, burada güvendeyiz Burada bir süre saklanırız | Open Subtitles | لا بأس عزيزتي ، نحن في أمان تام هنا سنختبئ هنا لفترة وجيزة |
| Ama biz kuzeyde güvendeyiz. Yardım etmek zorundayız. | Open Subtitles | نحن لسنا في الشمال نحن في أمان ولهذا علينا تقديم المساعدة |
| Çocuğu kaçırdım ve geçmişte sakladım. güvenli olacağı bir yerde. | Open Subtitles | أخذتُ الفتى و خبّأته في الماضي حيث سيكون في أمان. |
| Ama güvendeymişsiniz gibi davranmak istiyorsanız, ...sırf geceleri uyuyabilesiniz diye, tamam güvendesiniz. | Open Subtitles | لكن اذا أردتم الادعاء بأنكم آمنين لكي تستطيعوا النوم هانئين حسنا، أنتم في أمان |
| Artık Güvendesin. Onlar karıştırıcıyı çözdükçe, ışıklar sönecek. | Open Subtitles | أنت في أمان للوقت الراهن,عـندما سيحاولوا فك شفرة جهاز التشويش في كتفك, |
| Seni düşünmeyenlere sen de kafanı takma. Burada Güvendesin. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن أمور لا تعنيك ستكون هنا في أمان |
| Artık Güvendesin. Derhal Port Royal'e dönüyoruz korsanları izlemeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن في أمان الآن وسنعود إلي الميناء حالاً |
| Çünkü bu gece o kadar harika görünüyorsun ki, benim yanımda Güvendesin. | Open Subtitles | لأنكِ في أمان معي بقدر ما تبدين رائعة الليلة |
| Bu akşam çok güzel olsan da benimle Güvendesin. | Open Subtitles | لأنكِ في أمان معي بقدر ما تبدين رائعة الليلة |
| güvendeyiz. Burada olduğumuzu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | نحن في أمان , لا أحد يعلم بوجودنا هنا , استرخي و حسب |
| Endişelenmeyin, efendim. Biz bu teknede güvendeyiz. | Open Subtitles | لا تقلقي سيدتي نحن في أمان على هذا القارب |
| Sıçrayanlar alanı iki kere taradılar zaten o yüzden bir süre de olsa güvendeyiz sanırım. | Open Subtitles | القافزات قامت بمسح المنطقة مرتين لذا نظن أننا في أمان لبعض الوقت |
| Bu sistem, kaldırımları güvenli hâle getiriyor ve daha sağlam bir bisiklet ağı kurmuş oluyoruz. | TED | هذه المواقف جعلت المشاة في أمان أكثر. وأضفنا كذلك شبكة قوية للدراجات. |
| Burası devlete ait, burada güvendesiniz. | Open Subtitles | كانجي هذه ممتلكات حكومية ، أنت في أمان هنا |
| En kısa zamanda ölürse insanlar yine güven içinde yaşayabilirler. | Open Subtitles | إذا ماتَ في وقت مبكر سيعيش الناس في أمان مُجدداً |
| Buradayken ormanda oldugumuzdan daha daha güvende oldugumuzu düsündüren nedir? | Open Subtitles | و ما الذي يجعلك تظن أننا هنا في أمان أكثر من الغابة؟ |
| Pahalıya patladı ama, Temiz. Güven bana. | Open Subtitles | كلفت بضعة دولارات، لكننا في أمان. |
| Mahkemede yargıca her şeyi bir bir anlatmalısın ki Chu kodese tıkalabilsin böylece de sen de güvende olabilirsin. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ تُخبري القاضي كل شيئ غداً سيبقى خلف القضبان وبعد ذلك سَتَكُوني في أمان |
| - Şimdilik Tehlike geçti. | Open Subtitles | -نحن في أمان الآن |
| Hamile birini kovamayacakları için ben Güvendeyim. | Open Subtitles | حسناً، أنا في أمان لأنهم لا يمكنهم طرد الإمرأة الحامل. |
| Kızıl Kraliçe'yi hemen bulmalıyız. Kitap... Onu güvende tut. | Open Subtitles | علينا إيجاد الملكة الحمراء على الفور الكتاب , إبقه في أمان |
| Son birkaç ayda öğrendiğim bir şey varsa o da sizi güvende tutmak için her şeyimden vazgeçebileceğimdir. | Open Subtitles | لو علمتني الشهور الأخيرة .. الماضية شيئاً فهو أني قد أتخلى عن أي شيء لدي لأبقيكم جميعاً في أمان |
| Bir oğlan yetiştirirsen ve büyüyüp adam olursa onun güvende olduğuna inanırsın ve artık kalbinin kırılmayacağını düşünürsün. | Open Subtitles | عندما تربين ولداً ويصير رجلاً، تبدأي في الإعتقاد بأنه في امان وانك في أمان من الشعور بالحسرة. |