Evet, ordu dosyasında Leo öldükten sonra onun gazi nişanını alırken çekilmiş bir fotoğrafı bile var. | Open Subtitles | أجل، حتى أنَّ هنالك صورة لها في ملف الجيش، وهي تحصل على ميدالية تكريمية لجهوده بعد موته |
Camelot'ta çektiğim fotoğrafın Lilly Kane dosyasında ne işi var? | Open Subtitles | صورةمراقبتيمن كاميلوت؟ لماذا يحفظها في ملف ليلي كين |
Sadece hakkında bilgi içeren bir dosya hazırlattım. | Open Subtitles | لقد حصلت على كل المعلومات وثم حشرتها في ملف |
Postasındaki not Harry Grey dosyasını merak etmeme neden oldu. | Open Subtitles | الملاحظة التي أتتني من خلال الأنبوبة خلقت لدي فضول لأعرف ماذا يوجد في ملف هاري جراي. |
Dr. Auerbach'ın 2002de hazırlanan dosyasındaki bu not nedir? | Open Subtitles | ماهذه الملاحظة في ملف د. آرباك في سنة 2002 ؟ |
CIA dosyalarında yoktu. Babam askerdi o nedenle Sürekli seyahat ederdik. | Open Subtitles | تلك المعلومات لم تكن متوفرة في المزرعة أو في ملف وكالة المخابرات المركزيّة |
Sperm donörümün dosyasındaydı. | Open Subtitles | لقد كانت في ملف المتبرع بالحيوانات المنوية |
Dr.Merrick'in ofisindeki dosyada ismini gördüm. | Open Subtitles | "عندما كنت عند الدكتور "ميريك رأيت اسمك في ملف |
İşkembe çorbası en sevdiği yemek. Görev dosyasında yazılıydı. | Open Subtitles | حساء الأمعاء هو طبقه المفضل هذا مذكور في ملف المهمة |
Hepsi bunun içinde SCC dava dosyasında. | Open Subtitles | كل ذلك هنا في ملف مجلس الأوراق المالية الأمريكي |
Ben hiç kocanızın dosyasında bunun hakkında bir şey görmedim. | Open Subtitles | . لم يسبق لى رؤيه أي شيء عن ذلك في ملف زوجك |
Dava dosyasında bunu doğrulayacak hiçbir belge yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس هناك تأكيد على ذلك في ملف القضية. |
Oyun ağlarının adresi veri dosyasında. | Open Subtitles | نظام شبكة الممرات الخاص بهم موجود في ملف المعلومات |
"Davacı Wisconsin Eyaleti - Davalı Gregory Allen"... Avery dosyasında... | Open Subtitles | ولاية ويسنكسون ضد جوريجي ألان في ملف إيفري |
İşin bir diğer eğlenceli yönü ise bu bizim standart tanılama aleti olarak gönderdiğimiz şey, ancak elimde tuttuğum zarfın içerisinde birbirinden farklı yapılandırmalara sahip 30 farklı katlaskopum var, hepsi tek dosya içerisinde. | TED | و حقيقة ممتعة أخرى، إليكم مانقوم فعلا بإرساله هناك كأداة تشخيص تقليدية، لكن هنا في هذا الظرف لدي 30 نوع مختلف من المجاهر المطوية من مختلف التكوينات، كلها في في ملف واحد. |
Neden dosyasını tutma ihtiyacı duyuyorsun? Sadece kuru temizleme fişi | Open Subtitles | لماذا تحتفظ بها في ملف انها بطاقة تنظيف جاف |
Traynor'ın dosyasındaki her isim, her adresle. | Open Subtitles | كل العناوين والاسماء في ملف تراينور |
Seni Altadena'daki araba kaplaması yapan yere göndermeliydim. Annemin kalıbı dosyalarında var. | Open Subtitles | كان يجب أن أرسلك لمتجر صُنع أغطية السيارات في ألتادينا لديهم مثالها في ملف |
Hepsi psikiyatrisinin dosyasındaydı. | Open Subtitles | لقد كان كل شيء في ملف الطبيب النفسي |
Dr.Merrick'in ofisindeki dosyada ismini gördüm. | Open Subtitles | عندما كنت عند الدكتور "ميريك" رأيت اسمك في ملف |
Denis Vogel'ın Avery için hazırladığı dosyayı karıştırırken bir suç duyurusuna rastladım. | Open Subtitles | بدأت بالتحري في ملف دينس فوغل عن إيفري فـ وجدت شكوى جنائية |
Ve eski askeri dosyasının içine sıkıştırılmış sanki bir şey ifade etmiyor gibi. | Open Subtitles | وانها محشوة فقط في ملف جيش القديمة مثل ذلك لا يعني أي شيء. |