| Bir düzine insanı öldürdükten sonra en sonunda O'nu yakaladılar. | Open Subtitles | قبضوا عليه في نهاية المطاف بعد أن قتل 6 آخرين |
| - Kaçak bir mahkumun peşindeydiler. - yakaladılar mı bari? | Open Subtitles | لقد كانوا يطاردون سجين هارب - هل قبضوا عليه ؟ |
| Karım yasaya karşı çıktı. Onu ve dört kadını tutukladılar. | Open Subtitles | زوجتي عارضت القانون علانية قبضوا عليها مع أربعة اّخرين |
| Steve'i yakalamışlar, zorla konuşturmuşlar. Morrison işiyle ilgili ötmüş. | Open Subtitles | لقد قبضوا على ستيف وجعلوه يعترف وقد اعترف بموضوع موريسون |
| Onu yakalarlarsa, seni de yakalayabilirler, bana da yaklaşmış olurlar ve bu olamaz. | Open Subtitles | إذا قبضوا عليه ، فسينالونك ، ويقتربون مني وهذا مالا يمكن أن يكون |
| Babam bankayı soymaya çalışmıştı, ama onu yakaladılar. | Open Subtitles | ذهبت مع أبي، الذي حاول السطو على المصرف لكنهم قبضوا عليه |
| Kutudan çalarken yakaladılar. | Open Subtitles | لقد قبضوا علي عند محاولتي أخذها من داخل الصندوق. |
| Onu üç gün önce yakaladılar. Asıldı. Cesedini çürümeye bıraktılar. | Open Subtitles | قبضوا عليه قبل 3 أيام و تم شنقه و تركوا جثته لتتعفن |
| Saatte 50 mil yaptığını tespit ettikleri için onu aşırı hızdan yakaladılar. | Open Subtitles | ذات مرة قبضوا عليها تقود بسرعة خرافية خمسين كيلومتر فى الساعة |
| Naziler Bagel'i yakaladılar. Ona gaz basacaklar. | Open Subtitles | انظر يا رجل لديهم بيلو , النازيين قبضوا علي بيلو وضعوه في معسكر الكلاب |
| Nöbetçiler, biraz önce pazarda birini yakaladılar, senin emrinle. | Open Subtitles | الحراس قبضوا على ولد فى السوق بناءا على أوامرك |
| Birkaç yıl önce beni tutukladılar ve rüşvet vermedim diye aynen kodese tıktılar. | Open Subtitles | قبضوا عليّ منذ سنتين، ورموني في السجن لرفضي دفع الرشاوي لهم |
| Tamam, şu anda seni tutukladılar ama açıkça başka bir şeyin peşindeler. | Open Subtitles | حسنًا، لقد قبضوا عليك، لكن من الواضح، إنّهم يلاحقون شيئًا آخرًا.. |
| Gordon Paşa, polis... Tahılları çalan adamı yakalamışlar. | Open Subtitles | جوردون باشا ، الشرطة قبضوا على الرجل الذى سرق الحبوب |
| Piyadeler seni bir silahla yakalarlarsa ne yapacaklarını biliyor musun? | Open Subtitles | أتدرك ما سيفعله البيادق بك لو قبضوا عليك تحوز مسدساً؟ |
| Haberler iyi, çocuklar. Bir kaç ünite adamımızı merkezde yakalamış. | Open Subtitles | أخبار جيدة ,بعض رجال الشرطة قبضوا على ايدى فى المدينة |
| Hayır madam onun yerine şu adamı tutuklamışlar. - Hangi adamı? | Open Subtitles | كلا، يا سيدتي، لقد قبضوا على هذا الرجل بدلًا من ذلك |
| Bana söyleyebileceğin bir şey var mı? Pentangeli'yi ele geçirmişler. | Open Subtitles | لقد قبضوا على بنتيجلى و هذا كل ما لدى لأقوله |
| Avluya geldiler ve bazı rehinelerle birlikte onu da aldılar. | Open Subtitles | لقد جاءوا الى الحظائر و قبضوا عليه ,مع بعض اللاجئين |
| Farz edelim l.N.S. Onu yakaladı ve Meksika'ya geri yolladı. | Open Subtitles | لنفترض أن دائرة الهجرة قبضوا عليه وأعادوه إلى المكسيك |
| Bir de şu var; polisler 1 belki 2 ay sonra soyguncuyu yakaladıklarını söylemişler. | Open Subtitles | الشرطة أخبروه انهم قبضوا على اللص بعدها بشهر ربما أثنين |
| Eski karını gözaltına almışlar. O da, işin içindeymiş, galiba. | Open Subtitles | لقد قبضوا على زوجتك السابقة للتو إنهم يقولون لي كانت بالداخل تعمل على الأمر |
| Pentangeli ellerinde, tüm söyleyebileceğim bu. | Open Subtitles | لقد قبضوا على بنتيجلى و هذا كل ما لدى لأقوله |
| New York'ta teröristler sahte FBI rozetleri taşırken yakalandı. | Open Subtitles | في نيويورك ,الارهابين الذين قبضوا عليهم كانواتقريبايحملونشاراتمكتب التحقيقاتالفيدراليةالمزيفة. |
| Beni nerede onlarca defa yakalayıp öldüreceklerdi. Ben de batıya geldim. | Open Subtitles | قبضوا عليّ وقتلوني تقريباً عدة مرات فأتيت إلى الغرب وغيّرت اسمي |