Temiz, hatta kuru bez yok, ten tene ısı sağlanamıyor, göbek bağı üzerinde steril olmayan bir klemp var. | TED | لا يوجد قماش نظيف، لم يجفف بعد، لا تدفئة للجلد من صدر أمه، ومشبك غير معقم على حبله السري. |
Hayır, buraya seni tahtaya bantlayıp ağzına bez sokup içine su dökmeye geldim. | Open Subtitles | لا,أنا هنا لأحزِّمك في لوح وأضع قطعة قماش في فمك وأسكب الماء عليه |
Biraz su, temiz bir bez, masa örtüleri, ne varsa işte... | Open Subtitles | كثير من الماء, قطعة قماش نظيفة, سفرة طاولة, أيا كان .. |
Kente kumaşı, kamuflaj, tayt, çuval bezi, ipek, satenler ve farklı desenler kullandım. | TED | لقد استخدمت قماش كِنتي، استخدمت المموه، ألياف قابلة للتمدد والخيش والحرير والساتان وأنماط مختلفة. |
Geçici bir süre bir bomba kraterinde branda altına gömüldükten sonra Herdelin mezarlığına gömülmüşler. | Open Subtitles | لقد دُفِنوا في مقبرة هارلن بعد أن دُفِنوا بشكل مؤقت تحت قماش مشمّع في حفرة قنبلة |
Bir bez parçasının insanla canavarı birbirinden ayırabileceğini düşünüyorsan tam bir aptalsın. | Open Subtitles | إنك أبله إذا خلت أن قطعة قماش بوسعها فصل الرجل عن الوحش. |
Aynı kıyafetle sokakta yürürken dünyanın benden beklentisi ve bana yapılan muamele şu bez parçasının şekline bağlı. | TED | أستطيع المشي في الشوارع بنفس الملابس وماذا يتوقع مني الناس وكيف يعاملونني إعتمادا على ترتيب وشاحي وهو قطعة قماش. |
Onu uyandırdılar, kollarını ve bacaklarını bantla bağladılar ve zorla boğazına bir bez parçası soktular. | Open Subtitles | لقد أيقظوه، و قيدوا ذراعيه و ساقيه بشريط و أدخلوا قطعة قماش بحلقه |
Modern terziler beni güldürüyor. Onlar bez tüccarları. | Open Subtitles | الخياطون الحديثون يضحكوني إنهم تجار قماش |
İhtiyacım olan ıslak bir bez, onunla temizlerim ben. | Open Subtitles | كل ما تحتاجه هو قطعة قماش مبللة ، وسوف تنظيفه حق لك. |
Eğer pis koku dayanılmaz olursa, o zaman burnunuzun etrafına bez sarın. | Open Subtitles | لو كانت الرائحة غير محتملة ، ضع قطعة قماش في أنفها |
Sıcaktan çok rahatsız. Sana bebek bezi kullan demiştim. | Open Subtitles | إنها لا تحتمل تلك الحراره لقد أوصيتك بإستخدام قماش حريرى |
Kenny benzin deposuna bir bez sokuşturdu ve bezi yaktı. | Open Subtitles | وكيني وضع قطعة قماش في خزان الوقود، وأشعله |
Gösterim için branda lazım çünkü en öndeki üç sıra ıslanacak. | Open Subtitles | الآن، لـ عرضي، سأحتاج إلى قماش بلاستيكي لأنّ أوّل ثلاث صفوف سيبللون |
Bir parça kumaşım vardı. kumaşı kesip suyu sildim. Emerek o suyu içtim. | Open Subtitles | وكانت معى قطعة قماش بدأت فى عصر هذه القطعة حتى أشرب الماء المتساقط منها |
Tepki vermiyorsa yüzünü ve cinsel organını temizlemek için sıcak giysi kullanın. | Open Subtitles | إذا كان لا يستجيب، استخدام قطعة قماش الدافئ لغسل الوجه والأعضاء التناسلية |
Diğer kenarı erkek tarafından bu şekilde ekilmiştir. Metaforik olarak, kenarları üzerine koyarsanız bir parça elbise elde edersiniz. | TED | والطرف الآخر تتم زراعته بهذه الطريقة من قبل الرجال، بشكل مجازي وعندما تديره من طرف إلى آخر تحصل على مايشبه قطعة قماش |
İthal basma, ince kumaştan yapılma, uyan şemsiyesiyle. | Open Subtitles | مصنوع من قماش شفاف مزود بمظلة ليتناسب معه |
Benim büyük keşfimse bu çok amaçlı muşamba örtü. | Open Subtitles | حسنا، يا اكتشاف كبير: هذا هذا هو لجميع الأغراض قماش القنب. |
Bebeği nefes alabilmesi için temiz bir bezle kurularsın. | TED | جففوا الطفل بقطعة قماش نظيفة لتحفيزهم على التنفس. |
Gizlilik diye bir şey yoktu Bir paçavra, bir k emik, bir yün çilesi | Open Subtitles | لم يكن هناك غموض قطعة قماش ، وعظام و كومة شعر |
Mondrian değerli bir tuvali deneysel çalışma için kullanmazdı. | Open Subtitles | لن يضيع موندريان قماش من هذا النوع على تجربه... |
Ama bu resim iyi kalite bir tuvale yapılmış. | Open Subtitles | لكن هذه اللوحة رسمت على قماش رفيع المستوى. |
Boynuma birsey gecirdi, bir mendil ya da baska birsey.. | Open Subtitles | لقد وضع شيئا حول عنقي منديل قماش أو شيء كهذا |