| Aslında filmi izlemeye davetli değildi, daha Çok küçüktü. | TED | و لم يكن قد حضر السينما من قبل . فقد كان صغيراً جداً على ذلك. |
| Valiyle iyi bir iş yaptın ama o senin için Çok küçüktü. | Open Subtitles | لذا ، تعلم ، لديك صفقة جيّدة مع العمدة لكنّه كان صغيراً جداً بالنسبة لك |
| Çok küçüktü. Çok güçlüydü. | Open Subtitles | لقد كان صغيراً جداً وكان ثابتاً. |
| Erkek kardeşim gençken burada öldü. | Open Subtitles | توفي أخي هنا . عندما كان صغيراً جداً |
| Ben çok gençken annesi ölmüştü. | Open Subtitles | أمه... أمه توفيت عندما كان صغيراً جداً |
| Senin için çok gençti, biliyorsun. | Open Subtitles | كان صغيراً جداً بالنسبة لك على أية حال، تعلمين؟ |
| Şanslısın ki penisin o kadar küçükmüş ki seni dava etmeye yürekleri dayanmamış. | Open Subtitles | من حسن حظك عضوك كان صغيراً جداً لم تكن لديهم الشجاعة لتوجيه اتهامات |
| Gezegeni o kadar küçükmüş ki diğerini görebilmek için sandalyesini biraz kaydırması yetiyormuş. | Open Subtitles | كوكبه كان صغيراً جداً كل ما كان عليه فعله أن يحرك كرسيه بعض الخطوات ليرى غروباً آخر. |
| Katie'i doğru düzgün hatırlamak için Çok küçüktü. | Open Subtitles | لقد كان صغيراً جداً حتى ليتذكر حقها |
| Çok küçüktü. | Open Subtitles | كان صغيراً جداً. |
| Pepe, oğlum annesini kaybettiğinde, mekânı cennet olsun daha Çok küçüktü biliyorsun. | Open Subtitles | (جو)، أنت تعلم أن ابني فقد والدته، الرب يُقدس روحها، عندما كان صغيراً جداً. |
| Daha Çok küçüktü. | Open Subtitles | لقد كان صغيراً جداً |
| Thomas, Çok küçüktü. | Open Subtitles | (توماس)... كان صغيراً جداً |
| Çok gençken. | Open Subtitles | عندما كان صغيراً جداً. |
| Gezegeni o kadar küçükmüş ki diğerini görebilmek için sandalyesini biraz kaydırması yetiyormuş. | Open Subtitles | كوكبه كان صغيراً جداً كل ما كان عليه فعله أن يحرك كرسيه بعض الخطوات ليرى غروباً آخر. |