| Tepeden yuvarlanan bir fasulye konservesine benziyordu. | Open Subtitles | كان يبدو مثل حبة الفاصولياء المتدحرجة يتدحرج نحو أسفل التلة |
| Amcamın kanserle savaşırkenki haline benziyordu. | Open Subtitles | كان يبدو مثل عمّي وهو يصارع السّرطان. |
| ışimi bitirdiğimde olta sanki üzerine basılmış kanlı bir örümceğe benziyordu. | Open Subtitles | وحين انتهيت، كان لدي شيء... كان يبدو مثل عنكبوت داسه أحدهم. |
| Silaha benziyordu. | Open Subtitles | كان يبدو مثل مسدس |
| Sadece ben yoktum, annem de oradaydı ve birkaç endişeli yerli, birisi Adrien Brody'e çok benziyordu. | Open Subtitles | لم يكن أنا فقط .. والدتى كانت هناك أيضاً وبضعة سكان محليين متعصبين أحدهم الذى كان يبدو مثل (أدرين برودي) تماماً |
| O bir vampire benziyordu. | Open Subtitles | كان يبدو مثل مصاص دماء |
| Yani o da Tim'in diğer albino olmayan arkadaşlarına benziyordu. | Open Subtitles | كان يبدو مثل جميع أصدقاء (تيم) الغير أمهقين الآخرين |