| - Tek bildiğim Kaynak'ı etkilemeye çalışan her iblisin bize saldırdığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن كل مشعوذ يحاول أن يبهر المصدر يهاجمنا |
| Neyse, Tek bildiğim Donna ile aramızdakiler gerçekten ama gerçekten çok iyi gidiyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن الأمور بيني ودونا تسير حقا ، حقا ، جيدا |
| Tek bildiğim bugün ki yarıştan sonra kafam basmaya başladı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن بعد سباق اليوم حدث شئ برأسي |
| Tüm bildiğim, herifin biri o tüfek için birşeyler almış. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن رجلا اشترى بعض المواد له، حسنا؟ |
| Bütün bildiğim ortada çok gangster ve çok problem var. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن هناك الكثير من رجال العصابات جاهزين |
| Bildiğim tek şey, her gün normal yaşama yaklaştığımızdır. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن كُل يوم نصبح أقرب للوصول إلى الطبيعة |
| Tek bildiğim, aşkın pençesine düşmüş olduğumdur. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن ذلك الحب أحكمَ قبضته عليّ |
| Tek bildiğim, bu sabah yayınlanan hikayenin doğru olmadığıdır ve ve bunu sadece ben söylemiyorum hikayelerini dayandırdıkları kişinin soruşturma kurulundaki gizli ifadesi de bunu doğruluyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن المقال الذي نشروه هذا الصباح غير صحيح و تم تأكيد عدم صحته |
| Tek bildiğim, Çamparan'da Motihari'de bir isyan olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن هناك تظاهرات في موتيهاري في تشامبيران |
| Tek bildiğim vakti zamanında ormanda önemli kişilerle beraber yürümek istemiş olman. | Open Subtitles | كل ما أعرفه, أن مرةً من المرات أردت أن تنضم إلى صفوة المجتمع، |
| Hayattalar mı bilmiyorum. Tek bildiğim şu sinyal... | Open Subtitles | لا نعلم إذا كان حى أو يمكنة الطيران كل ما أعرفه أن هناك إشارة |
| Tek bildiğim o geminin bir operatöre ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن المركبة تحتاج الى شخص يشغلها |
| Tek bildiğim, teslislerimin iç çamaşırıma sığmadığı. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن سروالي التحتي لا يتسع لخصيتي |
| Tek bildiğim, 16 yaşındaki kızımın bir gece eve gelmediğidir. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن أبنتي ذات 16 سنة لم تعد إلى البيت في ليلة |
| Tek bildiğim o geminin bir operatöre ihtiyacı olduğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن المركبة تحتاج الى شخص يشغلها |
| Tek bildiğim cevabın şehirdeki bir duvarda yazdığıydı | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن الإجابة تقودكِ لمبنى ما فى المدينة |
| Tek bildiğim bu adam benimle sadece arkadaş olma niyetinde değil. | Open Subtitles | كل ما أعرفه ,أن ذلك الشخص لا يريد أن يكون مجرد صديق لى. |
| Tek bildiğim, kızımın, benim izin verdiğim ve başarısız bir kurtarma operasyonu yüzünden daha çok tehlikeye düştüğü. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن إبنتي بالخارج وبسبب فشل عملية الإنقاذ التي دبرتها أنا فإنها في خطورة أكثر |
| Tüm bildiğim, yardım isteyen kadının öldürüldüğü. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن الفتاة التي طلبت المساعدة ماتت مقتولة |
| Belki de gargara. Bütün bildiğim, çok hoş koktuğu. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن رائحتها كانت حلوة مثيرة للغثيان |
| Bildiğim tek şey Foster'ın saldırıda ölmesi gerektiğiydi. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن فوستر كان يجب أن يموت في الهجوم |