ويكيبيديا

    "كنا محظوظين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Şansımız yaver
        
    • çok şanslıyız
        
    • - Şanslıysak
        
    • şanslıymışız
        
    • Şansımıza
        
    • şanslıydık
        
    • kadar şanslıysak
        
    - Şansımız yaver gitti. - Şanslı olmak için iyi de olmak lazım. Open Subtitles كنا محظوظين يجب ان تكون طيباً لكي تكون محظوظاً
    Bize verilen zamanda elimizden geleni yaparız ve eğer Şansımız yaver giderse vaktimiz varken biraz eski, tozlu eğlencelerden yaşarız. Open Subtitles نفعل ما باستطاعتنا بالوقت الذي نملكه وإن كنا محظوظين سنحظى بمرحٍ قذر بينما نحن به
    Şansımız yaver giderse Avustralya'ya özgü bazı ünlü canlı türlerini görebiliriz. Open Subtitles إن كنا محظوظين سنرى بعض الحيوانات الأسترالية المشهورة
    Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. Open Subtitles كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس ذلك يا بني؟
    - Şanslıysak güvenliği geçmeden önce ona yetişebiliriz. Open Subtitles -إن كنا محظوظين ... سنستطيع إعتراضه قبل تفتيش الأمن -إسمعني
    Galada onlara birkaç şey gösterebildik şanslıymışız. Open Subtitles لقد كنا محظوظين عندما استطعنا نقل بعض النسخ وعرضناهم في العرض الأولي
    Şansımız yaver giderse Avustralya'ya özgü bazı ünlü canlı türlerini görebiliriz. Open Subtitles إن كنا محظوظين سنرى بعض الحيوانات الأسترالية المشهورة
    - Ama bu idam edilmemesi anlamına gelir. Eğer Şansımız yaver giderse yeniden duruşma bile olabilir. Open Subtitles لكنها من الممكن أن تمنحنى الوقت حتى إعادة المحاكمة إن كنا محظوظين
    Şansımız yaver gider de katili yakalarsak avukatının senin yüzünden serbest bırakmasını istemiyorum. Open Subtitles إذ يوماً واحداً كنا محظوظين ما يكفي للحصول على هذا الرجل، لا أريدك أن تصبح خدمة مجانية لمحاميه.
    Bu sefer Şansımız yaver gitti. Open Subtitles حسناً، لقد كنا محظوظين هذه المرة
    Şansımız yaver giderse ışıklar gelip bizi aşağı çeker. Open Subtitles إذا كنا محظوظين فسيأتي الضوء ليسحبنا
    -Altı, yedi ay önce bir gün Şansımız yaver giderse sanığı içeri girerken ya da dışarı çıkarken görebileceğimizi öğrendik. Open Subtitles يوم ما قبل 6-7 أشهر... علمنا أن المتهم... إذا كنا محظوظين سنراه داخل أو خارج.
    Şansımız yaver giderse, elimizdeki polenler yeterli olur. Open Subtitles ثم إذا كنا محظوظين
    Pencap Yıldızı'nı koruma görevi bize verildiği için çok şanslıyız oğlum. Open Subtitles كنا محظوظين جدا حماية هذا الحجر الشهير أليس كذلك يا بني؟
    çok şanslıyız ki yanımızda yedek kıyafet getirmişiz. Open Subtitles لقد كنا محظوظين لأننا نملك ملابس احتياطية
    Erken teşhis ettiğimiz için çok şanslıyız. Open Subtitles كنا محظوظين لاننا تداركنا الامر في الوقت المناسب كان من الممكن ان تصابي بنوبة
    - Şanslıysak içerdedirler. Open Subtitles لو كنا محظوظين سنجدهم بالداخل
    - Şanslıysak 2 saat. Open Subtitles ساعتان إن كنا محظوظين
    Bir şey daha, Binbaşı. şanslıymışız. Open Subtitles نقطة أخرى سيادة الرائد لقد كنا محظوظين
    Görünüşe bakılırsa, Şansımıza madde ile antimadde arasında ufacık bir asimetri vardı. TED يبدو أننا كنا محظوظين لحد ما لوجود عدم تناسق بسيط موجود بين المادة والمادة المضادة.
    Onlara bir ev bulabildiğimiz için şanslıydık ama biraz tadilata ihtiyacı vardı. TED كنا محظوظين جدا أن وجدنا لهم بيتًا لكنه احتاج القليل من العمل
    Uzun yaşayacak kadar şanslıysak, Alzheimer beynimizin kaderi olacak gibi gözüküyor. TED لذلك إن كنا محظوظين بالعيش لعمرٍ مديد، فيبدو أن مرض ألزهايمر سيكون مصير عقلنا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد