ويكيبيديا

    "كنت أعيش" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yaşıyordum
        
    • yaşıyorum
        
    • yaşadım
        
    • yaşardım
        
    • yaşadığım
        
    • yaşıyor
        
    • oturuyordum
        
    • yaşıyormuşum
        
    • yaşarken
        
    • yaşadığımı
        
    Adım Henry Evans. 29 Ağustos 2002 tarihine kadar kendi Amerikan rüyamı yaşıyordum. TED اسمي هنري إيفانز، وحتى 29 أغسطس 2002، كنت أعيش نسختي من الحلم الأميركي.
    Böylesine bir çevrimiçi evrende yaşıyordum, kendi dünya görüşüm bana geri yansıtılıyordu. TED كنت أعيش في عالم علي الانترنت والذي عكس نظرتي للعالم مرة أخرى
    Tüm bu zaman şehirde yaşıyordum, çünkü, doğrusu, ağaçlardan korkuyordum. TED كل هذا الوقت كنت أعيش في المدينة ، لأنه ، لأكون صادقة ، كنت خائفة من الأشجار.
    Yanlış anlamayın, son birkaç yıldır iyi yaşıyorum Open Subtitles لا تفهموني بشكل خاطئ, لقد كنت أعيش بوضع ممتاز طوال تلك السنوات
    Seninle tanışmadan az önce bir süre Londra'da yaşadım. Open Subtitles قبل وقت ليس بطويل من التقائنا، كنت أعيش في لندن لفترة من الزمن
    Ödüller kazanıyordum. Kendi dairemde yaşıyordum. TED كنت أفوز بالجوائز. كنت أعيش في شقتي التي أملكها.
    3 yıl önce karavanım ile Wal-Mart otoparkında yaşıyordum. Bugün ise TED'de konuşuyorum. TED قبل ثلاث سنوات كنت أعيش في الفان في موقف السيارات لوول مارت. واليوم أنا أتحدث في تيد.
    Ben Hindistan'da yaşıyordum, o Amerika'da. TED كنت أعيش في الهند. كانت تعيش في أمريكا.
    Oregon'da, Castle Rock adında küçük bir kasabada yaşıyordum. Open Subtitles كنت أعيش في بلدة صغيرة في أوريغان تدعى كاستل روك
    Karton kutuda yaşıyordum... ızgaralarda uyuyorum, çöpten çıkanları yiyorum. Open Subtitles كنت أعيش في صندوق كرتوني، أنام على القضبان، وآكل من صناديق النفايات، وأنتِ؟ لا أستطيع أن أشتكي.
    İsyan çıkana kadar hapsanede annemle yaşıyordum. Open Subtitles كنت أعيش في السجن مع أمي عندما حدثت الإضطرابات
    YanIız başıma bir göI kenarı evinde yaşıyordum. Open Subtitles كنت أعيش وحيدا فى كوخ صغير قرب بحيره ليست بعيده عن أثينا
    Athena'ya yakın bir gölün yanındaki küçük bir klübede yalnız yaşıyordum. Open Subtitles كنت أعيش وحيدا فى كوخ صغير قرب بحيره ليست بعيده عن أثينا
    Jicarillalarla yaşıyordum. Herhalde beni onlardan biri sandı. Open Subtitles كنت أعيش مع جيكاريلا أظن أنه أعتقد أنني أحدهم
    "Son sekiz aydır 1885 yılında mutlu bir şekilde yaşıyorum. Open Subtitles لقد كنت أعيش في سعادة خلال ثماني أشهر في عام 1885.
    Getto katliamından beri Krakow'da sahte kimlikle yaşıyorum. Open Subtitles كنت أعيش في كاراكو بأوراق مزيفه منذ مذبحة الجيتو
    Yıllarca uzaya gidebilmek için yaşadım. Open Subtitles لسنوات عديدة, كنت أعيش فقط في الفضاء الخارجي
    Ben senin yaşındayken, o kadar denize yakın yaşardım ki tadını alabilirdim. Open Subtitles عندما كنت في سنك .. كنت أعيش بجانب البحر ، وأتذوق مياهه
    Uzun yıllar yaşadığım Doğu Londra'nın yoksul bir kısmında pratisyen. TED وهو مُمارس عام في منطقة فقيرة في شرق لندن، حيث كنت أعيش لعدة سنوات.
    Sanki durgun bir havuz içinde yaşıyor gibiydim ve kanser beni daha büyük denizden ayıran kaya parçasını dinamitledi. TED كان كما لو كنت أعيش في بركة راكدة والسرطان فجر الصخرة التي تفصل بيني وبين البحر الأكبر
    Kansas'ta burası gibi ufak bir kasabada oturuyordum. Open Subtitles كنت أعيش فى مدينة صغيرة فى كنساس قبل قدومى هنا
    Geçen tüm şu yıllarda, bir toplum içinde yaşıyormuşum, haberim yok. Open Subtitles كل تلك السنوات كنت أعيش داخل مجتمع، لم تكن لدي فكرة
    Ben yoğurt adamla yaşarken, her şey basit ve güzeldi. Open Subtitles عندما كنت أعيش مع فتى الزبادي، كان الأمر بسيطا وجميلا
    Uzun bir zaman boyunca iki farklı hayatı birden yaşadığımı hissettim. TED لفترة طويلة من حياتي أحسست كأنني كنت أعيش حياتين مختلفتين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد