| Umarım böyle sorunsuz devam ederiz. tüm bu yaratıklar tek uçakta. | Open Subtitles | أتمنى ان يمضى هذا بيسر كُل تلك الوحوش على طائرة واحدة |
| Ben ruhunda biriken Bütün suçluluk duygunum, öldürdüğün ilk kediden beri tüm hayatındaki. | Open Subtitles | أنا كُل الذنوب المُتراكمَة في روحِك طوالَ حياتِك، منذُ أن قتلتَ قِطَتكَ الأولى |
| Eti avla, eti öldür, eti ye. Bu erkek cinsiyetini özetliyor. | Open Subtitles | صِد اللحم،إقتل اللحم، كُل اللحم هذه هى الفكرة الجنسية عند الذكور |
| Kaslarınıza yıkım yaşatır, iyi beslenir, dinlenir ve bunu tekrarlarsanız, kaslarınızın mümkün olduğu kadar büyük ve güçlü olmasını sağlarsınız. | TED | عندما تمزّق عضلاتك، كُل طعاماً مناسباً، استرح و كرّر العملية، سوف تخلق ظروفاً لجعل عضلاتك كبيرة و قويّة قدر الإمكان. |
| Sen beni koruyordun, ben de sikini emiyordum. hepsi bu. | Open Subtitles | قُمتَ بحمايتي و كُنتُ أمصُ لَك، هذا كانَ كُل شيء |
| Bu yüzden tüm kalbimle inanıyorum ki başka bir eş alacağım. | Open Subtitles | لذَا أنَا الأن مِؤمن مِن كُل قلَبي بِأنِي سَأتزوَج زوجَة أخَرى |
| tüm bu yalan dolanlar, hafta sonunu ailenle birlikte geçirmek istememenin sebebi nedir? | Open Subtitles | كُل هذا التخطيط والإقتحام فقط لكي لا تقضي عطلة نهاية الإسبوع مَع والديك؟ |
| Bana yaptıkları şeye tüm kalbim ve ruhumla nefret ediyorum. | Open Subtitles | . أنا أكره كُل ما فعلوه بى من أعماق قلبى |
| Artık dikkatli olmalısın dedim. tüm dediğim bu. Anladın mı? | Open Subtitles | .أنا فقط أطلب منك أن تكون يقظاً .هذا كُل شيء |
| Sanırım bu günlerde tüm filmler, diziler ve video oyunları çok anlamsız. | Open Subtitles | أعتقد أن كُل المسلسلات والأفلام وألعاب الفيديو هذه الايام لا فائدة منها |
| Bir saniye dostum. tüm bu ıvır zıvır bekarlığa veda partisi için miydi? | Open Subtitles | تمهلوا لحظة، هل كُل هذا الهُراء من أجل ليست هُناك حفلة توديع العزوبية؟ |
| Masumsan adil bir şekilde yargılanacaksın. O yüzden ye. | Open Subtitles | إن كنت بريئا فستقام لك محاكمة عادلة، حتى إلى ذلك الحين، كُل |
| Görünüse göre Müdür, Querns konusunda endiseli, Bütün siyah gardiyanlari Em City'ye topladi. | Open Subtitles | على ما يَبدو أنَ الآمِرَ في وَضعٍ حَرِج بما أن كورينز لَدَيهِ كُل الضُباط السود في مَدينَة الزُمُرُد |
| Ne zaman Em City'ye gitsem, peşimde dolanıyor, her yerde, sanki iki yaşında gibi. | Open Subtitles | يتبعني كلما كنتُ في مدينة الزمرد في كُل مكان، كصبي عمرهُ سنتان |
| tek yapman gereken kemik iliği vericisi olarak onu ikna etmek. | Open Subtitles | و الآن كُل ما عليكَ فِعلُه، هوَ إقناعهُ بالتبرّع بنخاع العظم |
| tek gördüğüm koruma detaylarıyla ilgili şeyler, annemle ilgili bir şey yok. | Open Subtitles | كُل ما أراه هو تفاصيل عن منوابة الحراس لا شيء يخص أمي |
| Bütün bu fotoğraflara bakmak ve ne kadar yaşlandığımızı fark etmek gerçekten tuhaftı. | Open Subtitles | لقد كانت حقاً مدهشة للنظر الى كُل هذه الصورِ وندرك كم اصبحنا كباراً. |
| Yani o para alana kadar borcun olan her şeyi alacağız. | Open Subtitles | لذا، لحين يتقاضى أجره، سوف نأخذ كُل شيء أنت تدينه له. |
| Umarım ikinizin arasında çok özel bir şey yoktur, hepsi bu. | Open Subtitles | أتمنى لو أنتم الإثنين لم تَكونوا مقربينَ جداً، هذا كُل شيء |
| Hatırldığım tek şey bu. Maalesef hepsi yanlıştı. | Open Subtitles | هذا كُل ما أذكره, ويؤسِفنى أن أقول أن كله خطأ. |
| SP: Ama herkes bilir ki köleliği kaldıran hareket inanca ve duyguya bağlıydı. | TED | ستيفن: لكن كُل شخص يعرف أن حركة إلغاء العبودية إعتمدت على الإيمان والعواطف. |
| Yani sadece... - 10 dakika, evet. İşler bu hâle nasıl geldi? | Open Subtitles | أتقصدين أن كُل مانملكه هو 10 دقائق ـ أجل,كيف تجري الأمور معكِ؟ |
| - Ben buraya bunun için gelmedim. - Güzel. hepsini al. | Open Subtitles | ليس هذا ماجئت من أجله هذا جيد , خذ كُل شئ |
| Hadi, yiyin! Bütün günü burada geçirecek değiliz! | Open Subtitles | هيا الآن، كُل لا تفكر انه لديك كل اليوم اللعين هنا كُل |
| - Her zamanki şeyler. Biz seni her gün görüyoruz. | Open Subtitles | نحن نراك كُل يوم , لقد إعتدنا على رؤية جمالك |
| Konuştuğun onca şey bir boka yaramadı. | Open Subtitles | كُل ما تَكَلَّمتَ بهِ و لَن نَقومَ بأي شيء؟ |
| Bütün bunlardan sonra, cellât ölü adamın kalbini çıkartır ve bağırır: | Open Subtitles | بعدَ كُل ذلكَ التَشويه. يقومُ الشانِق بِرَفعِ قلبِ الميت و يَصيح |