ويكيبيديا

    "لأجل مصلحة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • iyiliği için
        
    • hatrına
        
    • yararı için
        
    • iyiliği adına
        
    - Kardeşinin iyiliği için, buraya hiç gelmemişim gibi davranalım. Open Subtitles كلا، دعنا نتظاهر بأني لم آتي إلى هنا. لأجل مصلحة أخيك.
    Kardeşimden farklı olarak ben bunu dünyanın iyiliği için yapıyorum. Open Subtitles وعلى عكس شقيقي، فأنا أفعل هذا لأجل مصلحة العالَم
    "...çocuğun iyiliği için, çocuk reşit olana kadar devletin himayesinde... Open Subtitles الدولة قررت... لأجل مصلحة الطفلة .. يجب أن تبقى
    Josh'ın hatrına, anlaşmayı deneyebilirmiyiz sence? Open Subtitles لأجل مصلحة (جوش), هل تعتقدي ان يمكننا محاولة الانسجام ؟
    Ama ne zaman adamın bir şey yapmaya kalkıştığını görsem bu ya evin yararı için oluyor ya da bizden birisini kurtarmak için. Open Subtitles المشكلة هى أنه فى كل مرة يفعل شيئاً مشبوهاً يتضح أنه يفعله لأجل مصلحة المنزل أو لإنقاذ واحد منا
    Anne, bu şehrin iyiliği adına bana en yakın insanları feda etmeyi az çok biliyorum. Open Subtitles أمي، إنّي أعلم القليل عن... التضحية بأقرب الناس إليّ لأجل مصلحة هذه المدينة.
    Ekibin iyiliği için bunu kabul ediyorum. Open Subtitles سأثني ذلك الأقتراح لأجل مصلحة الفريق
    Adanın iyiliği için bir şeyler yapmalıyız. Open Subtitles لأجل مصلحة الجزيرة، يجب علينا أن نتصرف
    Lütfen, herkesin iyiliği için kızım. Open Subtitles أرجوك يابُنيتي لأجل مصلحة الجميع
    ülkenin iyiliği için arkadaşlarına ihanet etmezler mi? Open Subtitles يخدعون أصحابهم لأجل مصلحة الدولة
    Halkının iyiliği için onlarla savaştı. Open Subtitles لقد قاتل تلك الأشياء لأجل مصلحة شعبه.
    Karımın başına gelenleri geri alamam ama oğlum Jackson'un iyiliği için sonrasında nasıl yaşayacağıma karar verebilirim. Open Subtitles لا أستطيع التراجع عمّا حدث لزوجتي (ولكن لأجل مصلحة ابني (جاكسون يمكنني أن أقرر كيف أريد أن أعيش بعد ذلك
    Hastanın iyiliği için. House da böyle yapardı. Open Subtitles لأجل مصلحة المريض هذا ما كان (هاوس) ليفعله
    Karımın başına gelenleri geri alamam ama oğlum Jackson'un iyiliği için sonrasında nasıl yaşayacağıma karar verebilirim. Open Subtitles لا أستطيع التراجع عمّا حدث لزوجتي (ولكن لأجل مصلحة ابني (جاكسون يمكنني أن أقرر كيف أريد أن أعيش بعد ذلك
    Okulun iyiliği için tabii. Open Subtitles لأجل مصلحة المدرسة
    Josh'ın hatrına, anlaşmayı deneyebilirmiyiz sence? Open Subtitles لأجل مصلحة (جوش), هل تعتقدي ان يمكننا محاولة الانسجام ؟
    Amber'ın hatrına. Hayır. Open Subtitles لأجل مصلحة (آمبر) فحسب - لا -
    Devlet, yayın ağlarına yayın araçları verdiğinde bir dereceye kadar kamu yararı için kullanılmaları şartıyla vermişti. Open Subtitles عندما منحت الحكومة الشبكات موجات البث كانت شريطة انهم سيستخدمون بعض المقدرة لأجل مصلحة الشعب
    Ve şerefim üzerine aldığım her nefesle bu şehrin iyiliği adına gereken her fedakârlığı yapmaya söz veriyorum. Open Subtitles "والشرف لي..." "أعدكم بكلّ نفس أتنفّسه أن أفعل ما هو ضروريّ" "وأن أضحّي بما يلزم لأجل مصلحة هذه المدينة"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد