- Kardeşinin iyiliği için, buraya hiç gelmemişim gibi davranalım. | Open Subtitles | كلا، دعنا نتظاهر بأني لم آتي إلى هنا. لأجل مصلحة أخيك. |
Kardeşimden farklı olarak ben bunu dünyanın iyiliği için yapıyorum. | Open Subtitles | وعلى عكس شقيقي، فأنا أفعل هذا لأجل مصلحة العالَم |
"...çocuğun iyiliği için, çocuk reşit olana kadar devletin himayesinde... | Open Subtitles | الدولة قررت... لأجل مصلحة الطفلة .. يجب أن تبقى |
Josh'ın hatrına, anlaşmayı deneyebilirmiyiz sence? | Open Subtitles | لأجل مصلحة (جوش), هل تعتقدي ان يمكننا محاولة الانسجام ؟ |
Ama ne zaman adamın bir şey yapmaya kalkıştığını görsem bu ya evin yararı için oluyor ya da bizden birisini kurtarmak için. | Open Subtitles | المشكلة هى أنه فى كل مرة يفعل شيئاً مشبوهاً يتضح أنه يفعله لأجل مصلحة المنزل أو لإنقاذ واحد منا |
Anne, bu şehrin iyiliği adına bana en yakın insanları feda etmeyi az çok biliyorum. | Open Subtitles | أمي، إنّي أعلم القليل عن... التضحية بأقرب الناس إليّ لأجل مصلحة هذه المدينة. |
Ekibin iyiliği için bunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | سأثني ذلك الأقتراح لأجل مصلحة الفريق |
Adanın iyiliği için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لأجل مصلحة الجزيرة، يجب علينا أن نتصرف |
Lütfen, herkesin iyiliği için kızım. | Open Subtitles | أرجوك يابُنيتي لأجل مصلحة الجميع |
ülkenin iyiliği için arkadaşlarına ihanet etmezler mi? | Open Subtitles | يخدعون أصحابهم لأجل مصلحة الدولة |
Halkının iyiliği için onlarla savaştı. | Open Subtitles | لقد قاتل تلك الأشياء لأجل مصلحة شعبه. |
Karımın başına gelenleri geri alamam ama oğlum Jackson'un iyiliği için sonrasında nasıl yaşayacağıma karar verebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع التراجع عمّا حدث لزوجتي (ولكن لأجل مصلحة ابني (جاكسون يمكنني أن أقرر كيف أريد أن أعيش بعد ذلك |
Hastanın iyiliği için. House da böyle yapardı. | Open Subtitles | لأجل مصلحة المريض هذا ما كان (هاوس) ليفعله |
Karımın başına gelenleri geri alamam ama oğlum Jackson'un iyiliği için sonrasında nasıl yaşayacağıma karar verebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع التراجع عمّا حدث لزوجتي (ولكن لأجل مصلحة ابني (جاكسون يمكنني أن أقرر كيف أريد أن أعيش بعد ذلك |
Okulun iyiliği için tabii. | Open Subtitles | لأجل مصلحة المدرسة |
Josh'ın hatrına, anlaşmayı deneyebilirmiyiz sence? | Open Subtitles | لأجل مصلحة (جوش), هل تعتقدي ان يمكننا محاولة الانسجام ؟ |
Amber'ın hatrına. Hayır. | Open Subtitles | لأجل مصلحة (آمبر) فحسب - لا - |
Devlet, yayın ağlarına yayın araçları verdiğinde bir dereceye kadar kamu yararı için kullanılmaları şartıyla vermişti. | Open Subtitles | عندما منحت الحكومة الشبكات موجات البث كانت شريطة انهم سيستخدمون بعض المقدرة لأجل مصلحة الشعب |
Ve şerefim üzerine aldığım her nefesle bu şehrin iyiliği adına gereken her fedakârlığı yapmaya söz veriyorum. | Open Subtitles | "والشرف لي..." "أعدكم بكلّ نفس أتنفّسه أن أفعل ما هو ضروريّ" "وأن أضحّي بما يلزم لأجل مصلحة هذه المدينة" |