| - Evet. Ajan Mulder, kabalık etmek istemem, ama çok işimiz var. | Open Subtitles | الوكيل مولدر، أنا لا أقصد أن أكون وقح، لكنّنا عندنا قطعة لتعمل. |
| Bu anı bölmek istemem ve çok önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أقصد أن أقاطع هذه اللحظة, أعلم أنها مهمة حقاً. |
| Biraz para vermekten, birkaç saat ayırmaktan bahsetmiyorum. Demek istediğim, becerilerinizi insanlara yardım için yeni yollar bulmakta kullanmak. | TED | أنا لا أقصد التبرع ببضع دولارات أو بضع ساعات فقط. كيف يمكنكم استغلال خبرتكم لإبداع طرق جديدة في خدمة الآخرين. |
| Enaniyet yapmak istemiyorum ama ellerindeki en seksi amigo benim. | Open Subtitles | لا أقصد أن أبدو مغرورة لكني أكثر المشجعات إثارة لديهم |
| Şu an işlerini daha da mahvetmek niyetinde değilim. | Open Subtitles | أنا لا أقصد حقاً أن أجعل الأمور سيئة بالنسبة لكِ في الوقت الحالي |
| Sizi şok etmek istemedim sadece hayırseverliğin, bir Hristiyanın ilk görevi olduğunu hatırlattım. | Open Subtitles | لا أقصد بكلامي هذا أن أصدمكم لكن فقط لأذكركم بأن الإحسان هو الواجب الأول للمسيحي |
| Yanlış anlama. Bu şekilde daha hızlı çalışıyoruz. | Open Subtitles | لا أقصد إهانتك، لكننا نعمل أسرع هكذا، حسناً؟ |
| Kilogram olarak değil, tabii ki, başka çeşit bir büyüklük şeklinde . . | Open Subtitles | لا أقصد الوزن طبعاً ولكن نوعاً آخر من الكبر |
| Tabii ben ekonomik kalkınmayı desteklemek derken öyle sihirli bir şey kast etmiyorum. | TED | والآن، عن طريق دعم التنمية الاقتصادية، لا أقصد الإشارة الى أي شيء سحري. |
| Bak, karışmak istemem ama babanla, annenle ilgili konu hakkında konuştuk. | Open Subtitles | استمعى,أنا لا أقصد التطفل, لكن كان عندى محادثة مع والدك,حول والدتك. |
| Acımasız görünmek istemem ama aslında bu biraz küçük düşürücü. | Open Subtitles | لا أقصد أن أكون جارحا , لكن بصراحة هذا مهين |
| Kılı kırk yarmak istemem, Kardeş, ama aslında umuda inanmam. | Open Subtitles | لا أقصد الإعتراض يا أختي لكنّي بالضبط لا أؤمن بالأمل. |
| Seni üzmek istemem ama ben bütün ölü dilleri gayet rahat çözerim. | Open Subtitles | أنا لا أقصد التباهي؛ ولكن أنا جيد في فك رموز اللغات ميتة |
| Özür dilerim, rahatsız etmek istemem ama arkadaşım hasta ve zamanımız çok dar. | Open Subtitles | عذراً, لا أقصد إزعاجك لكن صديقي مريض و نحن نسير بخطه زمنيه دقيقه |
| Ben spor köşesinden bahsetmiyorum. O harika. | Open Subtitles | انظر, أنا لا أقصد عامود الرياضة هذا شىء عظيم |
| Efendim, ıslak battaniyelerden bahsetmiyorum ama su lazım. | Open Subtitles | السيد، أنا لا أقصد أن أكون ترضيني لكني اتحدث حول الماء. |
| Ben... seni zorlamak istemiyorum, ama ana rollerden bazıları hâlâ açık. | Open Subtitles | لا أقصد دفعك لذلك، ولكن بعض الأدوار الرئيسية لا تزال شاغرة |
| Gereksiz baskı yapmak istemiyorum Vince ama bu röportaj çok önemli. | Open Subtitles | لا أقصد الضغط عليك، لكن من المهم أن تبلي بلاءاً حسناً |
| Pekala, sana tehdit oluşturma niyetinde değilim, ulu manitu. | Open Subtitles | حسناً، لا أقصد أن أكون مصدر تهديد لك يا صاحبة السلطة. |
| Dinle, seni rahatsız etmek istemedim ,ama salaklık bende şapkamı senin dairende unuttuğumu sanıyorum, düşündümde sonra uğrayıp, alayım. | Open Subtitles | اسمعي، لا أقصد ازعاجك ولكن لسخافتي أظنني تركت قبعتي في شقتك لذا أفكر في القدوم لاستلامها. |
| Bak, üstüne Alınma ama burada seni ilgilendirmeyen bir kavganın ortasındayım. | Open Subtitles | لا أقصد إهانتكِ لكنّي مشغول الآن ولا علاقة لك بهذه المعركة. |
| Seni gücendirmek gibi olmasın, ama aynı kafada olmayabiliriz. | Open Subtitles | ليس الآن يا أبي, لا أقصد الإهانة لكنك لن تستفيد مني بشيء ولكن |
| Şimdi, yozlaşma diyerek Kongre üyelerinin arasında gizli bir şekilde el değiştiren kese kağıdı içindeki parayı kastetmiyorum. | TED | الآن، أنا لا أقصد بالفساد الحقائب الورقية المملوءة بالمال التي يخفيها اعضاء الكونغرس. |
| - Öyle demiyorum! Demek istediğim niye... - Dişimden tırnağımdan artırıp kimsenin... | Open Subtitles | أنا لا أقصد ذلك، بل أقصد أن تستفد .من مكاسبك وتفتح الملهى |
| Burada, atalarımızın soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum; ve günümüz avcı-toplayıcılarının da soylu vahşiler olduğunu söylemiyorum. | TED | الآن انا لا أقصد ان أجدادنا كانوا همجيين ذوي نُبل, ولا أقول أن خلفاؤهم الحاليين نبلاء همجيين أيضًا |