| Bir şeyler yap. Harekete geçmek için davetiyeye ihtiyacın yok. | Open Subtitles | فقط إفعلي شيئاًً ، فأنكِ لا تحتاجين دعوة لحياتكِ الخاصة |
| Ama senin bu yapmacık şeylere ihtiyacın yok. Az yağlı bir krem. | Open Subtitles | و لكنك لا تحتاجين أى من تلك الأشياء المزيفة |
| Benim yardımıma ihtiyacın yok. Bunu sen yapmalısın. | Open Subtitles | إنكِ لا تحتاجين مساعدتي فهذا يتعلّق بطريقة تفكيركِ |
| Çok düşüncelisin hayatım ama ona kart göndermene gerek yok. | Open Subtitles | اقدر هذا عزيزتي ، لكن لا تحتاجين لإرسال بطاقةٍ لها |
| Anne, beni kontrol etmek için bahane uydurmana gerek yok. | Open Subtitles | أمي أنت لا تحتاجين الى عذر لكي تأتي للاطمئنان علي |
| Hayatımdaki her ayrıntıyı bilmek zorunda değilsin anne! | Open Subtitles | يا الهي انت لا تحتاجين ان تعرفي كل تفاصيل حياتي |
| Yardımıma ihtiyacınız yok ama yakında benim sizinkine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أنت لا تحتاجين لمساعدتي ولكنني ستحتاج لك قريبا |
| İhtiyacın yok ve elinde de tutamıyorsun. | Open Subtitles | لا تحتاجين أم لا يمكنك الاحتفاظ يمكنك جرح الرأس |
| Will, sende hiç bir sorun yok. Özel olmak için büyüye ihtiyacın yok. | Open Subtitles | ويل , لا شئ يعيبك أنتِ لا تحتاجين للسحر لتكوني مميزة |
| Oh, tatlım, aramaya ihtiyacın yok o zaman. sadece buraya gel. | Open Subtitles | حبيبتي أنت لا تحتاجين للإتصال يمكنك المجيء مباشرة. |
| Kristalle araak için Ninene ihtiyacın yok. Sana ne oldu böyle? | Open Subtitles | لا تحتاجين لجدّتك لعل التلميح ما الذي يحصل معك ؟ |
| Bunun için iyi bir el-göz koordinasyonuna ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنت لا تحتاجين إلى تنسيق عين يدوية لذلك |
| Ayrıca senin buna ihtiyacın yok. Neden, biliyor musun? | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنك لا تحتاجين ذلك يا فتاة, أتعلمين لماذا؟ |
| Ona ihtiyacın yok. Seni becerip pas geçiyor. | Open Subtitles | .إنك لا تحتاجين لهذا .كل ما يفعله هو مضاجعتكِ وصفعكِ |
| Tetanos aşısına ihtiyacın yok mu? | Open Subtitles | هل أنتى متأكده أنك لا تحتاجين الى حقنة تيتانوس؟ |
| Sayborg olduğun için, yemeye ihtiyacın yok mu? | Open Subtitles | أنت انسان آلى لذلك أنت لا تحتاجين الى تناول الطعام ؟ |
| Acına bir son vermemi umuyordun ama buna gerek yok. | Open Subtitles | كنت تأملين أن أضع حداً لمأساتكِ لكنكِ لا تحتاجين ذلك |
| Ama kan akışını sağlamak için canlı olmana gerek yok. | Open Subtitles | ولكن لا تحتاجين أن تكوني حيه حتى يتم توزيع الدم |
| Ama bana karşı kendini savunmana gerek yok. Bizler müttefikiz. | Open Subtitles | لكنك لا تحتاجين للدفاع بسببى أنا و أنت متحالفين |
| Toparlanmana gerek yok. Eşyalarını arkandan gönderirim. | Open Subtitles | انتى لا تحتاجين ان تحزمى اشيائك . سوف ارسل اشيائك |
| Ayın üçüne kadar beklemek zorunda değilsin. | Open Subtitles | لا تحتاجين الانتظار حتى الثالث من الشهر. |
| Ulusal Muhafızlara ihtiyacınız yok; Humanich'ler var. | Open Subtitles | لا تحتاجين للحرس الوطني لديكِ الهيومانكس |
| Burada kalıp kötü insanları yakalaman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | لا تحتاجين للبقاء هنا و تمسكين بالاشقياء |
| Sheena o delille uğraşırken yardım istemediğine emin misin? | Open Subtitles | أمُتأكدة انك لا تحتاجين اي مساعدة في استعادة تلك الادلة ، شينا ؟ |
| İndeksleme konusunda yardım istemediğinden emin misin? | Open Subtitles | متأكدة أنكِ لا تحتاجين أي مساعدة مع الفهرسة ؟ |
| Şu boruya ihtiyacın olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنكِ لا تحتاجين ذلك البوق؟ |