| hiçbir yere gitme, ben seninle işaretler bakmak için gelicem. | Open Subtitles | لا تذهب إلى أيّ مكان و لا تختفي عن أنظاري |
| Oraya tek başına gitme. Hepsi belalı adamlar. | Open Subtitles | لا تذهب إلى هناك بمفردك أنها عصابة خطيرة |
| Koca gövdesi tarafından eziliyordum. Neden kıçını kaldırıp spora gitmiyorsun? | Open Subtitles | لإختناقي بسبب ضخامته، لمَ لا تذهب إلى صالة الألعاب الرياضية؟ |
| O halde neden herkes gibi, Dominikli o masör kıza gitmiyorsun be adam? ! | Open Subtitles | إذاً لماذا لا تذهب إلى فتاة دومينيكـانية لتقوم بتدليكك مثل كل الناس العاديين؟ |
| Ne derler bilirsin, asla yatağa öfkeli girme. | Open Subtitles | تعرف كيف يقولون دائما يجب أن لا تذهب إلى الفراش جنون؟ |
| Evet, tavşanla konuşuyor. Doktor, gitmeyin. | Open Subtitles | آجل أنه يتحدث معه , لكن لا تذهب إلى هناك |
| Her zaman gittiğin yerlere gitme, eve bile. Benimle kal. | Open Subtitles | لا تذهب إلى حيث تذهب عادةً لا تذهب حتى إلى بيتك,بامكانك البقاء معي |
| Sen bu sundurmada kalacaksın Hiç bir yere gitme. | Open Subtitles | امكث هنا على هذه السقيفة، لا تذهب إلى أي مكان |
| Sen bu sundurmada kalacaksın Hiç bir yere gitme. | Open Subtitles | امكث هنا على هذه السقيفة، لا تذهب إلى أي مكان |
| Görüşürüz! Bensiz bir yere gitme. Senden çocuk yapmak istiyorum. | Open Subtitles | بوبى لا تذهب إلى أي مكان بدونى فأنا أريد أن أنجب لك طفل الحب |
| gitme. Virgil'i çağıralım. | Open Subtitles | لا تذهب إلى الأسفل فقط إتصل بالشريف فيرجيل |
| Eğer sevdiğin şey müzikse, neden derse gitmiyorsun? | Open Subtitles | ..إن كانت الموسيقى هي ما تحب لما لا تذهب إلى حصص التعلم؟ |
| - Biryere gitmiyorsun. - Keşke bana emir verebilseydin. | Open Subtitles | أنت لا تذهب إلى أي مكان كنت تتمنى أن تقدر أن تأمرني |
| Bu park çocuklar için. Neden eve gitmiyorsun? | Open Subtitles | هذا المتنزه للأطفال لمَ لا تذهب إلى المنزل ؟ |
| Madem gelmek istemiyorsun, neden köyden gitmiyorsun? | Open Subtitles | إذن لماذا لا تذهب إلى القرية إذا كنت لا تريد أن تأتي؟ |
| Yani bir saatliğine telefonları ben halledeceğim. Niye ofisine gitmiyorsun? | Open Subtitles | لذا سأجري محادثات لمدّة ساعة تقريباً لمَ لا تذهب إلى المكتب؟ |
| Bilirsin, derler ki asla yatağa öfkeli girme. | Open Subtitles | كما تعلمون، يقولون يجب أن لا تذهب إلى الفراش جنون. |
| Bu arada, burası benim banyom. Sakın oraya girme. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد نسيت , لا تذهب إلى حمامي أبداً |
| Eğer hayatınıza değer veriyorsanız, oraya gitmeyin. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت حياتك غالية . لا تذهب إلى هُناك |
| Oraya gitmeyin. Size bıçakları var diyorum. | Open Subtitles | لا تذهب إلى هُناك أنا أقول لكَ إنهم يحملون سكاكين |
| Onu aramadım, ama o genelde bir yere gitmez. | Open Subtitles | حسناً، أنا لم أتصل بها لكنها لا تذهب إلى مكان |
| Görünmeden bir yere gitmem lazım, ve taksiler oraya gitmiyor. | Open Subtitles | عليّ الذهاب إلى مكان ما لا يمكن رؤيتي به وسيارات الأجرة لا تذهب إلى هناك |
| Saç traşı olmak için eczaneye ya da süpermarkete gitmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تذهب إلى الصيدلية أو السوق لقص شعرك، |
| Parasını ödeyebiliyorsanız neden buradan yürüyüp gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | إذا كان بإمكانك أن تدفع لما لا تذهب إلى هناك و تشتري ما تريد |