| Peki, sorun değil. Çin Mahallesinde olanlar için özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | إسمع, لقد جأت فقط للإعتذار عن ما حدث في الحي الصيني |
| Senin büyük tanıtımın için geldim. Niye? Heyecanlı değilsin, ya? | Open Subtitles | لقد جأت لتوي لحضور عرضك التقديمي الكبير أنت لست عصبي , أليس كذلك؟ |
| Bak dostum, buraya adalet için geldim. | Open Subtitles | أنظر يا رجل ,لقد جأت هنا لتحقيق للعدالة. |
| Buraya huzur ve sessizlik için geldim ve birden Kaufman ve Hart oyunlarındaki bir karaktere dönüştüm. | Open Subtitles | لقد جأت هنا للسلام والهدوء فجأة أكون شخصية في مسرحية كوفمان وهارت والهاتف لا يتوقّف |
| Selam tatlım. Saat nerdeyse dokuz. Sana hoşça kal demeye geldim. | Open Subtitles | حبيبى ,إنها التاسعة ,لقد جأت فقط لأقول لك مع السلامة |
| Yalnız kalmamız daha iyi olur diye düşündüm, kız kıza konuşuruz diye. Katılıyorum. Resmi olarak saldırılarını durdurmanı istemeye geldim. | Open Subtitles | مُوافقة ، لقد جأت لأطلُب منكِ التوقف عن القيام بالمزيد من الهجمات. |
| Bekle. özür dilemeye geldim. İlgilenmiyorum. | Open Subtitles | تمهلي, لقد جأت للإعتذار هذا لا يهمني |
| - Özür dilemeye geldim. - Umurumda değil. | Open Subtitles | تمهلي, لقد جأت للإعتذار هذا لا يهمني |
| Buraya, bu oylar karşısında Tanrı'nın verdiği görevi yerine getirmeye geldim. | Open Subtitles | ! لقد جأت لأنفذ أمر الرب الذي ضد هذا الإستفتاء |
| Buraya sadece anlaşmaya geldim. | Open Subtitles | أنظرى ,لقد جأت إلى هنا لأتم الأتفاق ...يمكنك أن تأخذى كل شئ |
| Buraya babam ve bir numaralı kafa bandı için geldim. | Open Subtitles | لقد جأت لأجل والدي وربطة الرأس رقم 1 |
| Ben buraya Ekonomi okumaya geldim. | Open Subtitles | لقد جأت الى هنا لدراسة الأقتصاد |
| Buraya iş için geldim. | Open Subtitles | لقد جأت الى هنا من اجل عمل مؤتمر |
| Bugün buraya bunun her yerde olduğunu söylemeye geldim -- Meksika’da bugün gözümüzün tam önünde bu oluyor. ve buna daha fazla müsaade edemeyiz. | TED | لقد جأت اليوم لأخبركم , أن هذا يحدث في كل مكان . إنه يحدث أمامنا اليوم في المكسيك . و لا يمكننا أن نسمح له بالتقدم أكثر . |
| Çok, çok uzun bir yoldan geldim. | Open Subtitles | لقد جأت من طريق طويل |
| - Seni uyarmaya geldim. | Open Subtitles | لقد جأت لتحذيرك. |
| Kavanozlar için geldim. | Open Subtitles | لقد جأت من أجل زجاجات الجلى |
| - Buraya üç kez geldim. | Open Subtitles | لقد جأت هنا ثلاث مرات |
| İyi olup olmadığına bakmaya geldim. | Open Subtitles | لقد جأت لأتأكد أنك بخير |
| - Ben buraya şey için geldim... - Uzaklaşmak için mi? | Open Subtitles | لقد جأت هنا لتوى استرحلى ؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 