"لقد عرضت" - ترجمة من عربي إلى تركي

• teklif ettim
• teklif etti
• önerdim
• gösterdim
• teklif ettin
• koydum
• önerdi
• attım
• önermiştim
• teklif etmiştim
• teklif etmiştin
• sundum

Yapma böyle, Benny. Sana sadece bir bira teklif ettim.
ترفق بي يا بيني لقد عرضت عليك تناول الشراب فحسب حسناً ؟

Damadım Mike O'Neal'a şirketimde harika bir fırsat teklif ettim.
لقد عرضت علي مايكل أونيل صهري الجديد فرصة ذهبية في شركتي

Her neyse... konuştuk ve bana tam burs teklif etti, hiçbir şartı yok.
على أية حال, لقد تكلمنا, و لقد عرضت عليَّ تعليم كامل, بلا شروط.

Babana zaten yardımımı önerdim ama yardımımı istediğinden emin değilim.
لقد عرضت مساعدتي على ابوك بالفعل ولكني أشك إنه يريدها

Şimdi, Ben burada ilk TED'de iken Bu fotografı gösterdim: Büyük Ağabey'lerden iki adam, El Dorado'dan kurtulmuş olan sonraki nesillerden.
عندما كنت هنا أول مرة في TED لقد عرضت هذه الصورة -- رجلين من الأخوة المسنين هم أحفاد الناجين من الـ:Eldorado

Bize bir araç dolusu silah teklif ettin. Ama bu yeterli değil.
لقد عرضت علينا دولاب .ممتلئ بالأسلحة, ولكن هذا لا يكفي

Bu gazeteyi beyaz taraftarlığının karşısında tutabilmek için adımı ortaya koydum ben.
لقد عرضت نفسي وسمعتي للخطر في هذه الصحيفة من أجل إتخاذي موقف معادي لتحيُز البيض

- %3 önerdi. - Kabul et! - Hayır, asla!
لقد عرضت ثلاثه بالمئه _ إقبلها _ كلا مستحيل

Onlara yapmadığım bir şey için 100 milyon dolar teklif ettim.
لقد عرضت عليهم 100مليون دولار، لشئ لم أفعله

- teklif ettim. Bunu istemedi.
لقد عرضت عليه المساعدة, لكنه لا يرغب بذلك

Efendim-- Bak, sana bu keşif seferinin komutanlığını teklif ettim.
انظر, لقد عرضت عليك قيادة الامر كنت اختياري الاول,

Bak, sana evine dönebilmen için biraz para teklif ettim ama sen hayır dedin.
انظر, لقد عرضت عليك بعض المال لمساعدتك في العوده إلى الديار, لكنك رفضت.

5 farklı kapalı teklif daha var ve ben evsahiplerinin istediğinin epey aşağısını teklif ettim.
هناك 5 عروض مختومة أيضا و لقد عرضت أقل بكثير مما طلبه المالكون

Büyücünün deneği olmayı teklif etti.
نعم يا أبى , لقد عرضت نفسها كمساعد الساحر

Bunu teklif etti, çünkü insanları memnun etmek için bildiği tek şey bu.
لقد عرضت لإنها الطريقه الوحيده التي تعرفها بملاطفة الناس

Başkan ona af teklif etti. Geri çevirdi o andan beri tek kelime etmedi.
لقد عرضت عليه الرئيسة الحصانة وقد رفض، ولم يبح بكلمة منذها

Bir tanesine bir iş önerdim, parayı aldı ve kaçtı.
لقد عرضت على واحداً فرصة "عمل"، ولكنه أخذ المال وهرب

Basit. Sattığım insanlara iki katını önerdim.
سهلة ، لقد عرضت عليهم ان ابيعه لهم ضعف ما عرضته عليهم.

Br grup insana Tom'un ve Jerry'nin resimlerini gösterdim.
لقد عرضت على بعض الناس صورة لتوم، وصورة لجيري.

Dördüncü randevumuzda bana evlenme teklif ettin.
لقد عرضت علي الزواج في موعدنا الرابع

Nova Grubu ile buranın arasında sınır koyabilmek için kendi hayatımı ortaya koydum, ve şimdi NTAC'dan onlardan birini mi kaçırıyoruz?
لقد عرضت حياتي للخطر لأحمي هذا المكان من نوفا والآن نحن الذين نخرجهم من القيادة الدولية

Az önce başka bir insan için bir şey yapmayı önerdi.
لقد عرضت أن تعمل شيئاً لإنسان آخر فقط.

Bu üssün güvenliğini, belki de yardım edemeyeceğimiz birini kurtarmak için tehlikeye attım.
لقد عرضت امن القاعدة للخطر من اجل انقاذ شخص كان بعيداً عن المساعدة.

Leonesse'e mi? Leonesse benim komşum. Leydi'ye bir dostluk anlaşması önermiştim.
ليونيس هى جارتى لقد عرضت معاهدة صداقه إلى الليدى

Ağzını burnunu dağıtmayı teklif etmiştim, hatırladın mı?
لقد عرضت أن أقوم بضربه , أتتذكرين؟ - لو أنه يوجد أحد -

Sen de yardım teklif etmiştin, sorun olur mu?
لقد عرضت المساعدة، هل هذا الامر مناسب؟

Hiç. Çığır açacak bir müzik fenomenine dahil olma fırsatı sundum sadece.
لا شيء لقد عرضت للتوّ فرصة لتكون جزءا من ضاهرة فنيّة رائدة