| Bizim aramızda hiç böyle bir şey yaşanmadı, değil mi? | Open Subtitles | لم يحدث هذا لنا بهذا النحو من قبل، أليس كذلك؟ |
| Uzun zamandır böyle bir şey olmuyordu artık bundan kurtuldum sanmıştım. | Open Subtitles | لم يحدث هذا منذ زمن بعيد ظننت أني تجاوزت هذه المرحلة |
| "Kustu ve yere yığıldı" ha? Bu daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لقد تقيأت وانكمشت على نفسها لم يحدث هذا من قبل |
| Beni engelleyen bir şey var. Daha önce böyle bir şey hiç olmamıştı! | Open Subtitles | هناك شئ ما يعيقني لم يحدث هذا معي من قبل |
| 'Çıplak yüzmek"ten kastın mayosun yüzmekse böyle bir şey hiç olmadı. | Open Subtitles | حسناً، إن كنتِ تقصدين بالسباحة عارياً فهي لم يكن لديها بدلة سباحة مطلقاً إذن لم يحدث هذا مطلقاً |
| Tokmak tuttuğum bunca yılda böyle bir şey hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يحدث هذا معي قط طوال السنوات التي قضيتها في تنظيم جلسات المزاد |
| Bizim aramızda hiç böyle bir şey yaşanmadı ama şimdi, olmaya başladığını hissediyorum. | Open Subtitles | لم يحدث هذا لنا من قبل لكنني أشعر أن هذا يحدث الآن |
| Senatörken böyle bir şey hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم يحدث هذا أبداً عندما كنت سيناتوراً |
| - Çok üzgünüm. Bu hiç olmamıştı. | Open Subtitles | اسف جدا لم يحدث هذا من قبل يا سيدتى |
| - Açıklama getiremediğin olaylar hiç olmadı mı? | Open Subtitles | هل سبق لك وأن رأيت شئياً لا يمكنكَ تفسيره؟ .لم يحدث هذا مطلقاً |