| Bu kariyerine hiç yardım etmedi değil mi? - Beni sorguluyor musun? | Open Subtitles | خسرت حضانة أطفالك ذلك لم يساعد في حياتك المهنية, اليس كذلك؟ |
| Neden tanrı suçlular kol gezerken sebepsiz yere ölen arkadaşıma yardım etmedi. | Open Subtitles | لماذا لم يساعد أصدقائي الأبرياء الذين ماتوا بدون أسباب بينما من يحمل الذنب حُر؟ |
| O geçiriyor Evde zor bir zaman, ve senin onu emin yardım etmedi ateş. | Open Subtitles | وطردك له المره السابقه لم يساعد |
| Bizim gelişimiz de işlere pek yardımcı olmadı, değil mi? | Open Subtitles | وصولنا لم يساعد في الكثير من الأمور أليس كذلك ؟ |
| Oğlu da o ara karaborsada bazı şeyler satıyordu, bu da duruma pek yardımcı olmadı. | Open Subtitles | كان ابنه يبيع اشياء بالسوق الأسود بنفس الوقت, وهذا لم يساعد الموقف |
| Büyükannemin tanık olmasının da yardımı olmadı. | Open Subtitles | وجدتي كانت هناك شاهدة وهذا لم يساعد |
| Bunun davama yardımı olmasa bile en azından hapise daha yüce duygularla gidebilirim. | Open Subtitles | إن لم يساعد قضيتي فعلي الأقل سأذهب إلى السجن بحواس مترهفة |
| Yaratıcı Grabow'lu Yahudiler'e yardım etmedi. | Open Subtitles | الخالق لم يساعد يهود غرابو |
| Birçok kişiye yardım etmedi, Elliot. | Open Subtitles | هو لم يساعد أناس كثيرين يا (إليوت) لقد ساعدني انا و(ترك) و(كارلا) فقط |
| Neden benim babam yardım etmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يساعد ابي؟ |
| Neden annemle babama yardım etmedi? | Open Subtitles | لماذا لم يساعد أمي وأبي؟ |
| - I ı yardım etmedi pişman. | Open Subtitles | - ويؤسفني أنني لم يساعد. |
| Yaptığın en ufak bir şey bile yardımcı olmadı ve kusura bakma, hevesini kırmak istemem ama kamera işe yaramadı, ayak izleri de işe yaramadı. | Open Subtitles | لم يقم أي شيء مما فعلته بالمساعدة وأن أسفة إن كنت قد فجرت بالونك لكن التصوير بالكاميرا لا يساعدنا و ذاك الشيء بخصوص آثار الأقدام لم يساعد |
| Sanırım aseton yardımcı olmadı. | Open Subtitles | من المحتمل ان الاسيتون لم يساعد |
| İlçe şerifiyle görüştüm ama çok da yardımcı olmadı. | Open Subtitles | قابلت مدير الشرطة ولكنه لم يساعد |
| Hiçbiri güven sorunlarıma yardımcı olmadı. | Open Subtitles | لم يساعد أي منهم في مشاكِل الثقة خاصتي |
| Söylemeye gerek yok bunların Shane'e hiçbir yardımı olmadı. | Open Subtitles | لاحاجه لنا أن نقول إن هذا لم يساعد شاني |
| Bunun davama yardımı olmasa bile en azından hapse daha kutsal duygularla gidebilirim. | Open Subtitles | إن لم يساعد قضيتي فعلي الأقل سأذهب إلى السجن بحواس مترهفة |