ويكيبيديا

    "ليتأكد من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • emin olmak için
        
    • olmayan birinin
        
    Ben düştükten sonra emin olmak için tekrar ateş etti. Open Subtitles وبعدما سقطت أطلق النار ثانية ليتأكد من موتى
    Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak için bu civardaki evleri sürekli kontrol eder. Open Subtitles إنه يقوم بجولات روتينية على المنازل ليتأكد من الأمن جيد جداً
    Eğer bunu ben yapacak olsaydım, yerde, girişte iki adamım olurdu, onun alındığına emin olmak için uçakta bir adam. Open Subtitles ،إن كنت سأقوم بفعلها لكنت سأضع شخصين على الأرض عند البوابة شخصٌ واحد على متن الطائرة ليتأكد من خروجها
    Hiçbir sorunu olmayan birinin yoldan çıkıp başına her türlü belayı açana kadar elinden geleni yapmasına harika bir örneksin. Open Subtitles أنت أفضل مثال على كيف للمرء أن يبدأ بلا أي مشاكل ومن ثم ينحرف عن مساره ليتأكد من أنه يواجهها جميعاً
    Hiçbir sorunu olmayan birinin yoldan çikip basina her türlü belayi açana kadar elinden geleni yapmasina harika bir örneksin. Open Subtitles أنت أفضل مثال على كيف للمرء أن يبدأ بلا أي مشاكل ومن ثم ينحرف عن مساره ليتأكد من أنه يواجهها جميعاً
    Zero Zombies'lerin sızmadığında emin olmak için gelmiş. Open Subtitles أنه هنا ليتأكد من أن فرقة زيرو زومبي لن تتسلل للمسابقة
    Katil, hedeflerinin katılacağından emin olmak için resmi davetiye göndermiş. Open Subtitles القاتل إستخدم دعوة رسمية ليتأكد من أنهم سيحضرون
    Yarın radyoya gideceğimizden emin olmak için Howard Pill aradı. Open Subtitles اتصل "هوارد بيل" ليتأكد من أننا سنذهب إلى المحطة غدا.
    Avukatı, ve eminim burada bir problem olmadığına emin olmak için gelmiştir. Open Subtitles محاميها , وأنا متأكدة أنه هنا ليتأكد من عدم وجود مشاكل
    Diğer arkadaşım, başlarına bir şey gelmediğinden emin olmak için karın ve çocuklarınla burada kalacak. Open Subtitles ... صديقي الآخر سيظل هنا مع زوجتك و أطفالك ليتأكد من عدم إصابتهم بمكروه
    Bundan emin olmak için Miller'ı yanına veriyorum. Open Subtitles وقد ارسلت ميلير معك ليتأكد من ذلك
    Gideceğimden emin olmak için, klinikten gönderdiler. Open Subtitles لقد ارسلوها من العيادة ليتأكد من أن أذهب .
    Onu yok olduğuna emin olmak için şerife götüreceğim. Open Subtitles سآخذه للعمدة ليتأكد من القضاء عليه.
    Bilirsin işte, işlerin daha düzgün gitmesinden emin olmak için. Open Subtitles كما تعلم، ليتأكد من سير الأمور بسلاسة
    Ama Ian iyi olduğundan emin olmak için burda kalacak. Open Subtitles ولكن "ايان" سيبقى معه ليتأكد من أنه بخير
    (Müzik) Dinlediğimden emin olmak için bana bakıyor. TED (موسيقى) و الان يقوم بالقاء نظرة ليتأكد من انني استمع
    Sully uçağa bindiğinden emin olmak için burada. Open Subtitles (سولي) سوف يبقى ليتأكد من إنك ركبت في الطائرة
    Hiçbir sorunu olmayan birinin yoldan çıkıp başına her türlü belayı açana kadar elinden geleni yapmasına harika bir örneksin. Open Subtitles أنت أفضل مثال على كيف للمرء أن يبدأ بلا أي مشاكل ومن ثم ينحرف عن مساره ليتأكد من أنه يواجهها جميعاً
    Hiçbir sorunu olmayan birinin yoldan çıkıp başına her türlü belayı açana kadar elinden geleni yapmasına harika bir örneksin. Open Subtitles أنت أفضل مثال على كيف للمرء أن يبدأ بلا أي مشاكل ومن ثم ينحرف عن مساره ليتأكد من أنه يواجهها جميعاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد