Ama bu olayı geçiştirecek kadar da seksi değil. | Open Subtitles | ولكنها ليست مثيرة كفاية لتجعل ذلك ينتهي. |
Dezenfekte edilmek? ... Hiç seksi değil. | Open Subtitles | حسنا, إبادة الحشرات ليست مثيرة |
Kişisel olarak algılama ama benim yaşımdaki bir bayan için seninle yaşamak pek de heyecan verici değil. | Open Subtitles | ليس كثيراً شخصياً و رغم أن الحياة معك ليست مثيرة بالنسبة لامراة في مثل عمري |
Lütfen hikayeyi anlatma. Hiç heyecan verici değil. | Open Subtitles | من فضلك لا تقصي هذه القصة إنها ليست مثيرة |
Bana etkilenmediğinizi söylemeyin. Bana ilgilenmediğinizi söylemeyin. | Open Subtitles | لكن لا تقولوا لي أنها لم تغركم لا تقولوا إنها ليست مثيرة |
- İlişkimiz yeterince heyecanlı değil mi? | Open Subtitles | ان علاقتنا ليست مثيرة كفاية؟ لا. |
Düşündüğün kadar heyecanlı değil. | Open Subtitles | بالتأكيد ليست مثيرة كما كنت اعتقد. |
seksi değil ve kedi bile sayılmaz. | Open Subtitles | انها ليست مثيرة وهي بالكاد قطّة. |
Ayrıca Melissa'yla yaptığın seks kuvvetli olmalı, eğlenceli değil kusursuz olmalı, seksi değil. | Open Subtitles | وايضاً ممارستك للجنس مع "ميليسا" ا يجب ان تكون قوية ولكن ليست مرحة كامله, ولكن ليست مثيرة |
Göründüğü kadar seksi değil. | Open Subtitles | ليست مثيرة كما تبدو |
Onun kadar seksi değil bile. | Open Subtitles | إنها ليست مثيرة حتى |
Heyecanın benim için o kadar heyecan verici değil. | Open Subtitles | - سعادته ليست مثيرة بالنسبة لي. |
Bana etkilenmediğinizi söylemeyin. Bana ilgilenmediğinizi söylemeyin. | Open Subtitles | لكن لا تقولوا لي أنها لم تغركم لا تقولوا إنها ليست مثيرة |
Ve o da o kadar heyecanlı değil. | Open Subtitles | وقال انه ليست مثيرة. |