ويكيبيديا

    "ليس سراً" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sır değil
        
    • gizli değildir
        
    • sır değildi
        
    • sır değildir
        
    • bir sır değilmiş
        
    • gizli bir şey değil
        
    Eagles organizasyonu olarak... zorlu bir dönemden geçtiğimiz hiç kimse için sır değil. Open Subtitles حسناً ، ليس سراً إلى أي شخص هنا بأنه كان إمتداد قاسي لمنظمة النسور
    İlişkilerinde sorun yaşadığın sır değil, hatalarını öğrenmek istedim. Open Subtitles أَعْني، ليس سراً ذلك كَانَ عِنْدَكَ مشاكلُ العلاقةِ. وأنا فقط أُريدُك للتَعَلّم مِنْ أخطائِكَ.
    Tamam, yani bu bir sır değil. Adamı sevmiyorum. Open Subtitles حسناً، اذا ذلك ليس سراً أنا لا أَحْبُّ الرجلَ
    Devletin buralara bir düzine yerleştirdiği sır değil zaten. Open Subtitles ذلك ليس سراً على الحكومة أن تضع هذه الأشياء هنا
    Sevgi gizli değildir Open Subtitles الحب ليس سراً
    Aynı zamanda, bu bir sır değil. Open Subtitles و بالإضافة هذا ليس سراً أعني أنني أعلم بشأنه
    Eagles organizasyonu olarak... zorlu bir dönemden geçtiğimiz hiç kimse için sır değil. Open Subtitles حسناً ، ليس سراً إلى أي شخص هنا بأنه كان إمتداد قاسي لمنظمة النسور
    Aslında, ağabeyiyle aramızda... yıllara yayılan bir anlaşmazlık olduğu kimsenin bilmediği bir sır değil. Open Subtitles ليس سراً أن أنا وشقيقه كنا دائماً على خلاف
    Rock yıldızlarının antika koleksiyonu yaptıkları bir sır değil. Open Subtitles ليس سراً تلك الصخرةِ و تَجْمعُ نجومُ اللفّةِ التُحَفَ.
    Sanırım seni neden buraya getirdiğim bir sır değil. Open Subtitles أظن بأنّ الأمر ليس سراً سبب إحضاري لكِ إلى هنا
    Memleketim Ruanda'daki soykırımdan sağ çıkmış olmam, sır değil. Open Subtitles ليس سراً أنا نَجتْ من الإبادة الجماعيةِ في وطني الأمِّ لرواندا.
    Polisi pek sevmediğim ve mahkememde kovboyvari tavırları hoş görmediğim sır değil. Open Subtitles ليس سراً لما لا أعامل الشرطة برفق ولا أتهاون في سلوكهم البربري داخل محكمتي
    Ben'le çok iyi anlaşamadığımız bir sır değil. Open Subtitles إنه ليس سراً أن بِن و أنا لم نتفق دائماً
    Kendi yerime Dean'i uygun gördüğüm büyük bir sır değil fakat bu demek değildir ki ders vermeyi bırakacağım. Open Subtitles إنه ليس سراً كبيراً كوني مرشحٌ للعمادة ولكن ذلكَ لايعني إنني سأتوقف عن التعليم
    Üçler ve İkilerin Dörtler ve Beşlerden şüphelenmeye başladığı sır değil. Open Subtitles ليس سراً بأن أصحاب النقطتين و الـ 3 نقاط يشكون بأصحاب الـ 4 و 5 نقاط
    Onları buraya getirirken milyon dolarlar ödedik, bu bir sır değil. Open Subtitles كلفنا الأمر ملايين الدولارات لجلبهم وهذا ليس سراً
    Beni küvette uyuttuğun çok da büyük bir sır değil. Open Subtitles وإنه ليس سراً انك تدعيني انام بحوض الإستحمام
    Katolik kilisesi ile problemlerim olduğu bir sır değil ama birşeyi o kadar güzel ki, bu konuda gerçekten ama gerçekten haklılar, bağışlayıcılık. Open Subtitles ليس سراً أنني واجهت مشاكل مع الكنيسة الكاثوليكية ولكن هنالك أمر واحد أعتقد أنه جميل للغاية والذي يجيدونه للغاية
    Sevgi gizli değildir Open Subtitles الحب ليس سراً
    Javier'in beni devralmam için yetiştirdiği bir sır değildi. Open Subtitles ليس سراً أن (خافيير) كان يُعدني لتولي مقاليد الأمور
    Omar Bradley, sır değildir. O iyi bir komutandır. Open Subtitles عمـر برادلـى" ليس سراً" أنه قائد عظيم
    O kadar da büyük bir sır değilmiş. Open Subtitles إنه ليس سراً بهذا الحجم
    Sorun değil, gizli bir şey değil. Open Subtitles لا بأس هذا ليس سراً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد