Bakın, yemin ederim, benim bu işle bir ilgim yok. | Open Subtitles | اسمعا , أقسم بالله بأنه ليست لي علاقة بهذا الأمر |
Bununla bir ilgim olduğunu mu sanıyorsun? Kitap yazmaya devam etmelisin. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد أن لي علاقة بذلك فعليك التزام تأليف الكتب |
Benim bu işle bir ilgim olduğunu düşünmüyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | ولكن أعني، أنتم لاتعتقدون أنّ لي علاقة بتلك الجريمة ؟ |
Şu patlama ile bir alakam olduğunu düşünmüyorsun heralde! | Open Subtitles | هل تظنين أن لي علاقة بالانفجار الذي حصل هناك؟ |
- Almanya ile hiçbir ilgim olsun istemiyorum. - Lot! | Open Subtitles | لن يكون لي علاقة بكل هذه المسألة الألمانية |
Bir dakika. Arabam hangi çatışmaya ya da soyguna bulaştıysa benim ilgim yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بشأن أي إطلاق ناري |
Bir anormallik olsa bile benim onunla bir ilgim yoktu. | Open Subtitles | إن كان هناك أي مخالفة، لم يكن لي علاقة بها. |
Minnie sizi kızdıracak ne yaptıysa benim bununla bir ilgim yok. | Open Subtitles | مهما يكن ما فعلته ميني لجعلكم غاضبين فليس لي علاقة به |
Siz canlı mankenler, kardeşimin ölümüyle bir ilgim var mı diyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنتم أيها الأغبياء تقولون أنه لي علاقة بموت أخي ؟ |
Bununla bir ilgim olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص يعتقدون أن لي علاقة بهذا أعطوني دقيقة , حسنا ؟ |
Ben arabada bekleyeceğim. Bununla bir ilgim yok. | Open Subtitles | أنا سأبقى في السيارة ليس لي علاقة بهذا الأمر |
Gerçekten o kayıp kasetle bir ilgim olduğunu mu düşünüyorsun ? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أنه لي علاقة باختفاء الشريط؟ |
Gerçekten o kayıp kasetle bir ilgim olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أنه لي علاقة باختفاء الشريط؟ |
Bunlarla benim bir alakam yok. Sadece lanet ev bana miras kaldı. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بكل هذا أنا ورثتُ ذلك المنزل اللعين وحسب |
Yani benim Syd'in ölümüyle bir alakam olduğunu mu ima ediyorsunuz? | Open Subtitles | اووه , هل انت .. ترمين إلا أن لي علاقة ما بمقتل سيدني ؟ |
Ben partiyle hiçbir ilgim olmadığını ona iyice anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | عليكِ أن توضحي لها . . أنه لا توجد لي علاقة بهذه الحفلة لا شئ |
Ne olduysa, benim ilgim yok. | Open Subtitles | إسمع مهما حدث لم يكن لي علاقة به - يمكنك الإنكار - |
Sana önceden de söyledim, mahkemeyle filan işim yok benim. | Open Subtitles | سبق و أخبرتك أنا لا أُريدُ أن يكون لي علاقة بها |
Kim olduğunu bilmiyorum ve umurumda da değil zaten ama seninle bir alâkam olsun istemiyorum artık. | Open Subtitles | حسنا، لا أعلم من أنت، ولا أهتم ولكن لا أريد أن تكون لي علاقة بك حسنا ؟ |
Sicilyalı bir kadınla kısa ama yoğun bir ilişki yaşadım. | Open Subtitles | كان لي علاقة وجيزة بعد مكثفة مع امرأة صقلية. |
Seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum. Kaç insanı öldürdün? | Open Subtitles | لا أريد أن يكون لي علاقة بك كم من البشر قتلتَ؟ |
benimle ilgisi yok. Görevde değildim. | Open Subtitles | ليلة أمس لم تكن لي علاقة بها لقد كنت خارج الخدمه |
Ne? Hayır, yemin ederim. Benim hiç ilgim yoktu. | Open Subtitles | بالأمر لي علاقة لا , أقسم أنا |
Bir tür belaya bulaşmış ise bunun benimle bir ilgisi yok. | Open Subtitles | أن أدخل نفسه في مشكله... ما فليس لي علاقة بهذا الأمر |
Bailey olayı ile hiç alakam yoktu ve Jordan Tower'daki korkunç bir hataydı. | Open Subtitles | بصراحة لم يكن لي علاقة بما حصل في السور القديم و قد إرتكبت خطئاً فظيعاً |
Ama bunun dışında onun kaybolmasına... neyin sebep olduğu veya kaybolduğu... sırada neler olduğunun benimle hiçbir ilgisi yok. | Open Subtitles | وبالرغم من ذلك ، لم تكن لي علاقة بما تسبب في حادثة اختفائها |
Bu işle benim hiçbir alakam yok. | Open Subtitles | ليس لي علاقة بالسطو. إنهما ذانك الرجلان عند الطاولة. |