Eğer içimi görebilseydin gerçekten ağlıyorum. | Open Subtitles | اذا استصعت رؤية ما بداخلي... فانا ابكي بالفعل... |
Eğer içimi görebilseydin gerçekten ağlıyorum. | Open Subtitles | اذا استصعت رؤية ما بداخلي... فانا ابكي بالفعل... |
İçimde bir yerlerde bir kalp olmalı. | Open Subtitles | حسنًا أفترض هناك في القلب بمكان ما بداخلي |
Tüm yapabileceğim aşkımızı içimde saklamak. | Open Subtitles | كل ما أستطيع فعله هو الحفاظعلىما لنا.. في مكان ما بداخلي |
İçimdeki boşluğu doldurmak için onu kullanmak istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب في استخدامه لملأ كل ما بداخلي من خواء |
Ama içimdeki bir şey buna izin vermedi. | Open Subtitles | شيء ما بداخلي لا يدعه يفعل وشيء اخر ياخذني لفوق وانا احاربه. |
Umarım böyle değildir. Çünkü artık kendi içimi göremiyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن ترى ما بداخلي بكل وضوح |
Umarım apaçık görüyordur, zira ben artık içimi göremiyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن ترى ما بداخلي بكل وضوح |
Bu kesinlikle benim içimi kıpırdatırdı. | Open Subtitles | هذا الشعور سيحرك ما بداخلي |
İçimi beğeniyor musun? | Open Subtitles | هل تحب ما بداخلي ؟ |
İçimi döküyordum sadece. | Open Subtitles | -كنت أفرغ ما بداخلي -لنلق نظرة |
Bir kadının kalçasını düşününce... içimde... bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | عندما أفكر في المؤخرات مؤخرة المرأة يتحرك شيء ما بداخلي |
O bu kadar acı çekerken bile içimde bir şeyler onun daha çok acı çekmesini istiyor. | Open Subtitles | بالرّغم من أنّه يعاني شئ ما في مكان ما بداخلي يريده أن يتألّم أكثر |
Ne zaman beni takdir etmeyen bir kadınla yüz yüze gelsem içimde bir şeyler ufalanıyor. | Open Subtitles | كلما واجهت أمرأه لا توافق علي شيء ما بداخلي يتفتت |
Hep içimdeki iyi insanı bulmaya çalışırdı. | Open Subtitles | كانت دائماً تحاول العثور على أفضل ما بداخلي |
Bir yolunu bilsem içimdeki bu boktan şeyi seve seve veririm ama bilmiyordum. | Open Subtitles | أود لو أستطيع إعطاءك ما بداخلي لكني ببساطة لا أعرف كيف |
Ama içimdeki binlercesini üretebilir. | Open Subtitles | لكن ما بداخلي سيتكاثر إلي الآلاف |