O kadar üzülme Bay Davies. Sen elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | هون على نفسك يا سيد ديفيز ، فعلت ما بوسعك |
Sonra sen elinden geleni yapıp yılanı dışarı çıkartıp Sarah'ı kurtarabilirsin. | Open Subtitles | ثم أن يمكن أن تفعل ما بوسعك لإخراج الأفعى وإنقاذ سارة |
- Üzgünüm, telefonu açamadım. - Sen elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | آسفة لأنني لَمْ أتمكن من إجرء المكالمة فَعلتي ما بوسعك |
Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum ama sizden daha da derine inmenizi istiyorum beyefendi. | Open Subtitles | أعرف أنك تفعل ما بوسعك لكنني أريدك أن تبحث في الأعماق يا سيدي |
Yapabileceğinin en iyisini yaptığını biliyorum veya daha iyisini yaptığını. | Open Subtitles | اعلم انك فعلت ما بوسعك وانك لم يسعك فعل افضل |
İçeriden elinden geleni yap. Ne pahasına olursa olsun huzuru koru. | Open Subtitles | أفعل ما بوسعك من الداخل , وحافظ على الأمان بأي ثمن |
Saito'yu ameliyat etsen, elinden geleni mi yapar, ölümemi bırakırdın? | Open Subtitles | إذا كان عليك أن تعمل عملية جراحية لسايتو فهل تفعل ما بوسعك أو تتركه يموت ؟ |
Tamam Joe, elinden geleni yap, hava düzelene kadar. | Open Subtitles | حسنا جو افعل افضل ما بوسعك ريثما ينجلي هذا الطقس |
Bu senin ilk bebek bakıcılığındı. elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | هذه اول مرة ترعى فيها طفل لقد فعلتى ما بوسعك |
Bu çok karışık bir durum, sen elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | وهدا موقف معقد جدا، وأنت تبذلين ما بوسعك |
Yerime geçip kızımı bana sağ salim getirmek için elinden geleni yapacağına inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متأكد أنك ستقف مكاني وتفعل كلّ ما بوسعك لتُحضر إبنتي إليّ |
Sadece elinden geleni yaptığını bildiğimi söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت فقط القول أنني أعرف أنك فعلت ما بوسعك |
2. kural: Rakibini faka bastırmak için elinden geleni yap. | Open Subtitles | رقم اثنين افعل ما بوسعك لتفوق منافسك ذكاءً |
Son zamanların en azılı avı. Elinizden geleni ardınıza ko'mayın! | Open Subtitles | إنه ذو الجائزة الأكبر هنا منذ مدة، افعل ما بوسعك لإحضاره. |
Yapabileceğin her şeyi yap. Ama unutma ki; ben de seni mahvetmek için en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | ها نحن ذا ، افعل ما بوسعك ، ولكن تذكر أنا سأفعل ما بوسعي .. |
Tüm bunlara verdiği tek cevapsa... "Elinizden gelenin en kötüsünü yapın." oldu. | Open Subtitles | و ما كان من الصبى إلا أنه قال لهم "إفعل ما بوسعك " |
Fazlası elinden gelmez. Sen Yapabileceğin her şeyi yaptın. | Open Subtitles | . لقد بذلت أقصى ما بوسعك هذه الأمور تحدث ، كما تعرف |
Hayır, bandı açarsak Kendini bıçaklamak için her şeyi yaparsın. | Open Subtitles | كلا، ستظل مقيداً وإلا ستفعل كل ما بوسعك لجرح نفسك |
Onu hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yap tamam mı? | Open Subtitles | حسنا،إفعل ما بوسعك لإبْقائه على قيد الحياة |
Ona çekidüzen vermek için Elinizden geleni yapın. Şimdiden ölü gibi gözüküyor. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لتجعله مهندماً فإنه يبدو ميتاً بالفعل |
Saklan ve elinden gelen en iyi şekilde normal bir aileymiş gibi görün. | Open Subtitles | عليك ان تصمت وتفعل ما بوسعك كي نظهر بمظهر عائلة طبيعية |
Onu mutlu edebilmek için elinden gelen her şeyi yaptığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكّد بأنّك قدّمت كل ما بوسعك لإسعادها؟ |