"ما فيه" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olanı
• şu ki
• kadarı
• çıkarın ne
• ne var

Lütfen beni bu numaradan arayın. Herkes için en iyi olanı istiyorum.
رجاءً, اتصلي بي على هذا الرقم أنا أريد ما فيه مصلحة الجميع...

Öte yandan, daha önemli konular var, ve ben Cumhuriyet için doğru olanı yapmalıyım.
هناك، رغم ذلك، أمور أهم علي المحك و يجب أن أفعل ما فيه مصلحة الجمهورية

Olay şu ki, bu yerleştirme özel bir işti, o yüzden işini eve getirmiş olabileceğini düşünüyorum.
الأمر و ما فيه , أنّ عملية الإنتقال معروف خاص مما ينبئني بأنكَ قد جلبتَ عملكَ معكَ للمنزل

Tris durum şu ki senin için boş yerimiz yok. Bu gece yok. Gidelim.
قلنا لك ما فيه مكان لك هيا لنذهب

Biliyor musun, bu kadarı yeter.
أنت تعرف ما هي؟ حصلت على ما فيه الكفاية هنا.

- Sanırım bu kadarı yeterli, ve başka bir seçenek göremiyorum.
أظن بأنني سمعت ما فيه الكفايه و لا أرى أنه أمامي أي خيار آخر

- Yani, senin çıkarın ne?
- لذا، ما فيه لَك؟

Senin çıkarın ne?
ما فيه لك؟

Evet, bunda senin ne için ne var?
نعم، لكن ما فيه لك؟

Bank sınırı aştıysa da Reuben için en iyi olanı yapmalıyız.
مع ان بانك تجاوز الحدود لا بد ان نفعل ما فيه مصلحة روبن

Kasaba için iyi olanı mı yapmak istiyorsun?
هل تريد أن تفعل ما فيه صالح هذه البلدة؟ جد ذاكرة البيانات

Bank sınırı aştıysa da Reuben için en iyi olanı yapmalıyız.
لا بد ان نفعل ما فيه مصلحة روبن

Kendin için doğru olanı yapmanı istiyorum, öyle de yapmalısın ama artık aramız düzeldiği için...
أعني أنني أريدك أن تفعل ما فيه مصلحتك. و عليك دائماً أن تفعل ما فيه مصلحتك. و لكن الآن ولقد تصالحنا...

Ama olay şu ki sen seçilmiş kişi değil, sadece basit bir yemsin.
للغاية .. لكنّ الأمر و ما فيه أنت لستَ الـ "مختار" بقدر ما أنت .. بقايا طُعم نديّ

Olay şu ki...
. حسناً , الا تعتقد بأنه يجب عليك إيقافه ؟ ... الأمر و ما فيه

- Belki bu kadarı yeterli olur, ha? - Sanmam.
ربما نالوا ما فيه الكفاية أشك فى ذلك

Yoksa bu kadarı yetti mi?
ام ذقت ما فيه الكفاية ؟

Senin bundan çıkarın ne?
ما فيه لَك؟

Senin çıkarın ne olacak?
ما فيه لك؟

Benim için ne var?
ما فيه يكون لى ؟