| Bu ilk defa yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu. | TED | يعني هذا ، أنه وللمرة الأولى، يمكنني قراءة ما قد أكتبه. |
| Amy herhangi birimizin yapacağı şeyi yaptı: Bunu kameraya kaydetti. | TED | وقد قامت إيمي بعمل ما قد يفعله معظمنا: قامت بتصويره. |
| Dün gece meydana gelmiş olabilecek her şeyi itiraf etme fırsatı veriyoruz. | Open Subtitles | نحن مما يتيح لك الفرصة للاعتراف إلى ما قد حدث الليلة الماضية. |
| Ama birileri SG-2 bizimkini kullandıktan saliseler sonra diğer geçidi kullanmış olabilir bizim geçidimizdeki enerji sıçramasını gizlemek için. | Open Subtitles | ولكن شخص ما قد إستعمل البوابه الثانية مباشرة بعدما إستخدمها إس حي 2 محاولا إخفاء إرتفاع الطاقه من خلالنا |
| Sentetik biyolojiyi de karışıma ekleyin, kim bilir gelecekte neler mümkün olacak? | TED | أضف البيولوجيا الاصطناعية لهذا المزيج، ومن يدري ما قد يحصل عن قريب. |
| Biri yanlış grup kan alabilir ve güm, olan olur. | Open Subtitles | شخص ما قد يحصل على نوع خطأ وسيموت بسبب ذلك |
| Bildiğiniz üzere, Google Now sizin nerede olduğunuz biliyor ve neye ihtiyaç duyduğunuzu biliyor. | TED | غوغل اليوم، تعرف مكان تواجدك، تعرف ما قد تحتاجه. |
| - Yüzlerce dolar ödedim, tek yaptığınız onu daha da mutsuz etmek oldu. | Open Subtitles | بعد دفع مئات الدولارات كل ما قد فعلته هو ان تجعلها تعيسة أكثر |
| Sadece taşıdığı şeyi ve taşıdığı şeyin bir insana neler yapabileceğini unutma. | Open Subtitles | فوراً فقط تذكري ما تحمل ، ما قد يفعل هذا الشيء بالشخص |
| Orada karşılaşabileceğimiz şeyi göz önüne alırsak bence tedbirli davranmak en iyisi. | Open Subtitles | بالنظر الى ما قد نواجهه هناك اعتقد ان الحذر هو الخيار الأفضل |
| Kendimde fark ettiğim her şeyi gösteren heyecan verici ve büyüyen bir literatür olduğunu gördüm. | TED | وما وجدته كان مشوّقاً كما تزايدت الأبحاث في ذلك حتى أنّها أظهرت بشكل أساسي ما قد لاحظته في نفسي. |
| Yaptığımız yada yapmayı başaramadığımız bir şeyi olmak istediğimiz kişi ile karşılaştırabilmek inanılmaz uyumsal. | TED | القدرة على الإستمرار بفعل ما نريد فعله أو ما قد فشلنا بفعله آخذين بعين الإعتبار مانريد أن نكون هو تأقلم بشكل مدهش. |
| Gottman yüzlerce çiftin karşılıklı konuşmasını gözlemledi ve tahmin edebileceğiniz her şeyi kayıt altına aldı. | TED | قام جوتمان بمراقبة مئات من الأزواج وهم يتحدثون وقام بتسجيل، كل ما قد تفكرون فيه. |
| Patronumun ihtiyacı olacağı şeyi bir kaç adım önden nasıl tahmin edebilirim? | TED | كيف يمكنني توقع ما قد يحتاجه مديري مسبقًا؟ |
| Ama bu çocuk... şey, bir gün Başkan bile olabilir. | Open Subtitles | ولكن ذلك الفتي فعلها يوما ما قد يكون الرئيس حتى |
| Haberimiz olmadan gemide eşyalarının arasında bir şey saklanmış olabilir. | Open Subtitles | شيئا ما قد يكون جاء في معداتهم دون ان نعرف |
| Kapalı kapının ardından neler olduğu konusunda sadece tahmin yürütebilirdin. | Open Subtitles | الشخص يُمكن أن يُخمن ما .قد يجري خلف الباب المغلق |
| Dünyanızda sizin için önemli olan şeyleri araştırın, ve bunun ardından dünyanızın takım yıldızlarının nasıl olduklarını görün. | TED | وتقوم بالبحث عن أشياء أكثر أهمية لك في عالمك، وحينها يمكنكم رؤية ما قد تكون عليه تلك الأساطير. |
| Sevginin neye benzediğini hayal etmekten ve onu kazanmaktan korkmamak kadar tuhaf." | TED | شاذاً كعدم الخوف من تخيّل ما قد يبدو عليه الحب، والسعي خلفه." |
| Evet, ama ondan önce kimsenin... bilmediği bir şey daha oldu. | Open Subtitles | صحيح لكن شيء ما قد حدث قبل ذلك لا احد يلعم |
| Eğer güçlerime bir şans verirsem, nasıl bir katkım olacağını düşündüm. | Open Subtitles | ما قد أساهم به إذا منحت القوات الموجودة لدى الفرصة للظهور |
| Tüm eğlenceler biraz ürpertici bir tehlike taşır, kötü olabilecek bir şey, ve koruma olduğunda yine de bunu seviyoruz. | TED | جميع التسليات تحتوي على جانب من الخطورة، شيء ما قد يحدث بشكل خاطئ، ورغم ذلك يعجبنا الأمر حين تتواجد الحماية. |