| Tek parça çıkabilmene şaşırdım. | Open Subtitles | كيف كَانتْ سنغافورة؟ انا متفاجيء أنك خرجت منها قطعة واحده |
| Ondan hiç bahsetmemene şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجيء أنك لم تذكر أي شيء عنه من قبل. |
| Dürüst olmak gerekirse, hala burada olmana şaşırdım. | Open Subtitles | لأكون صريحاً، أنا متفاجيء أنك لاتزال هنا |
| Önce bir benimle konuşmayı düşünmediğin için şaşırdım sadece. | Open Subtitles | فقط متفاجيء أنك لم تفكري بأن تتحدي معي حولها أولاً |
| Frankie'nin çalıştığı bir gün gelmek istememene şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجيء أنك لم تٌرِد أن تحضر في اليوم الذي تعمل فيه فرانكي |
| Fazla üzülmemene şaşırdım. | Open Subtitles | -أنا متفاجيء أنك لست مستاءاً أكثر مني في هذا |
| Geldiğine bile şaşırdım. | Open Subtitles | أنا متفاجيء أنك أتيت. |