"متورطون" - ترجمة من عربي إلى تركي

• işin içinde
• ilgisi
• karıştığını
• bulaşmış
• işe dahil
• işin içindeyiz

Askeri inzibatlara takım arkadaşlarını tutuklamasını söyle. Hepsi işin içinde.
إجعل النائب المهني يعتقل زملاء الفصيلة كلهم متورطون في هذا

Mükemmel ailemin böylesi berbat bir işin içinde yer almış olmasına inanamıyorum.
لا يمكنني أن أصدِّق أن آبائي المثاليين متورطون في شيئ فاسد كهذا

Hükümet, Pentagon'cular. Hepsi işin içinde.
أعضاء الحكومة والبنتاغون انهم متورطون فيها

Ve çalıştığım kişilerin ikisiyle de ilgisi olabilir.
و زملائى فى العمل ربما يكونوا متورطون ايضاً

Neden bu olaya başkalarının da karıştığını düşünüyorsunuz?
لماذا تعتقد أن هناك آخرين متورطون في الامر؟

Kime güvenebileceğimi bilmiyorum. Herkes bu işe bulaşmış, şey hariç.
لا أعرف بمن أثق كلهم متورطون فى هذا , إلا

Bakım evindeki bazı çocukların bu işe dahil olduklarını düşünüyor.
انه يعتقد بأن بعض الفتية من الاصلاحية متورطون

Hepimiz bu işin içindeyiz. Callie ve ben de riski paylaşıyoruz.
يجدر أن تكونا سعيدينe جميعنا متورطون بالأمر

En yakın arkadaşın söyledi. Onlar da bu işin içinde mi?
لقد وشى بك أقرب أصدقائك هل هم متورطون أيضاً؟

Departmandan birçok kişi bu işin içinde. Üst rütbelilerden de var.
كثير من الرجال فى أدارتنا متورطون فى هذا الموضوع حتى أعلى المناصب

Eğer işin içinde olduğumuza dair bir kanıt bulurlarsa uzun vadede, yankıları, en az teröristlerle karşı karşıya kaldığımız durum kadar ciddi olacaktır.
لو عثروا على دليل أننا متورطون, على المدى البعيد، فإن النتائج ستكون وخيمة مثلما يحدث مع هؤلاء الإرهابيين

Tabii ki onlar da işin içinde.
بالطبع كلهم متورطون في شيء ما متورطون في ماذا. ؟

Hayır gitmez, artık onlarda bu işin içinde. Parayı nakliye ediyorlar.
كلا , أنهم متورطون الآن أنهم يتعاملون بالمال

Bu da bizim de bu işin içinde olduğumuzu gösteriridi ve bu herifler de bizi kafamızdan vururlardı.
وهذا يعني إننا متورطون بالأمر، وسيطلقون النار على رؤوسنا.

Kaynaklarımız işe Taylandlı polislerin de karıştığını söylüyor.
أن عدداً من رجال الشرطة التايلاندية متورطون في ذلك

- Rus Hükümetinin ya da Hükümetteki bazı kişilerin, eşimin suikastına karıştığını duydum.
أنّ الحكومة الروسية، أو أشخاص بداخلها متورطون بجريمة قتل زوجي

Çin, konsolosluklarına yapılan saldırıya bulaşmış olduğumuz üzerinde baskı yapmaya devam ediyor.
الصينيون لازالوا يمارسون ضغوطاً بشأن قضيتهم .أننا متورطون في الهجوم على قنصليتهم

Bu işe dahil olan diğer insanlar yapar.
هناك أشخاص أخرون متورطون في هذا أيضا